Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4578
Karar No: 2017/10654
Karar Tarihi: 16.11.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/4578 Esas 2017/10654 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/4578 E.  ,  2017/10654 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacılar vekili, davalı ... idaresindeki traktörün, müvekkillerinin içerisinde bulunduğu, davacı ... idaresindeki araca çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkillerinin yaralandığını, davacı ...’ın sağ ayağında ezilme, kafatasında yarık, ön dişinde de kırık oluştuğunu açıklayıp ... için 1.000,00 TL maddi, 2.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ...’ın ise 12 gün yoğun bakımda kaldığını, duyma kaybı yaşadığını, koku duygusunu yitirdiğini, tedavisinin sürdüğünü açıklayıp ... için 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ...’ın da kaza nedeniyle kolunun kırıldığını ve kısmi yüz felci bulunduğunu açıklayıp 5.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın, davacı ...’ın da kazada sağ ayağında ezilme olduğunu ve gözünü çarptığını açıklayıp 1.000,00 TL manevi tazminatın, birleştirilen davada araç hasarı sebebi ile 8.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kaza mahallinde keşif yapılarak bilirkişi marifetiyle kusur durumunun tespitini talep ettiklerini, asli kusurlu olan davacı tarafın maddi ve manevi tazminat taleplerinin de yasal dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... A.Ş. vekili, sigortalının kusuru nispetinde ve ... poliçesi limitleri ile sınırlı olarak sorumlu olduklarını savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada ... için 47.968,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın, ... için 3.337,39 TL maddi, 10.000,00 TL manevi, ... için 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline, ..."ın maddi tazminat talebinin reddine, 2.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline, birleştirilen davada 8.000,00 maddi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
    2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. 1982 T.C. ..."sının 26. ve 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (H.M.K.) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemez. Yine HMK"nin 280 maddesi hükmüne göre "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir." Bilirkişi rapor örneğinin taraflarca okunup değerlendirilebilmesi, varsa itirazlarını dile getirebilmeleri ya da belirsizlik gösteren hususlar hakkında açıklama yapılmasını temin amacıyla veya yeni bilirkişi incelemesini talep edebilmeleri için taraflara tebliğ edilmesi zorunluluğu öngörülmüştür.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının davalı ... A.Ş."ye tebliğ edilmeden, rapora itiraz etme veya beyanda bulunma hakkı verilmeden ... ve H.M.K. ile koruma altına alınan hukuki dinlenilme ve savunma hakkı kısıtlanarak aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    Kabule göre de;
    a-)BK.’nun 53. maddesine ve yerleşik ... uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de, sanığa isnat edilen eylemi işlemediğinin kesin olarak tespiti olgusuna dayalı beraat kararı ve eylemin hukuka aykırılığını ve fâilini belirleyen mahkumiyet kararı ile bağlıdır.
    Somut olayda, mahkemece, kusur oranının belirlenmesi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, sadece zararın saptanması için bilirkişi raporu alınmış, kusur yönünden ise, davalı sürücünün sanık olarak yargılandığı ceza yargılamasında esas alınan kusur raporuna itibar edilerek, davalıların %100 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Ceza mahkemesi kararına dayanak alınan kusur raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece yapılacak iş, ceza dosyası içeriği de dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişiden kusur raporu alınarak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
    b-)Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara ... tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    c-)Çalışma hayatının aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemini olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa bu sürenin de emeklilik ya da çalışma hayatının sona erdiği pasif dönemini oluşturduğu Dairemiz ve ..."ın yerleşik uygulaması ile benimsenmiştir. Tazminatın hesabında pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararının asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulünün gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda açıklanan şekilde bir hesaplama yapılmamış, işlemiş bilinen dönem ve işleyecek bilinmeyen dönem ayrımı yapılarak davacının bakiye yaşam süresince elde ettiği geliri üzerinden hesaplama yapılmıştır. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi yaşam süresinde kişinin çalışma hayatının sona erdiği pasif döneminin belirlenerek bu dönemde elde edeceği gelir düzeyinin yalnızca çalışan kişiler için öngörülen Asgari Geçim İndirimi uygulanmaksızın Asgari Geçim İndirimsiz asgari ücret düzeyinde gelir sağladığının kabul edilerek buna göre hesaplanma yapılması gerekirken açıklanan yöntem dışında hesaplama tarzı uygulanan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece davalıların itirazını da giderecek şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    d-)Gerek öğretide ve gerekse uygulamada tazminat hesabında bir yıl 360 olarak kabul edilmekte ise de bu hesaplama tarzı ayların fiili sayılarına göre değil, her ayın 30 gün olarak kabul edilmiş olması esasına dayanmaktadır. Bu nedenle mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda bir ayın 31 gün ve bir yılın 365 gün olarak esas alınması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    e-)2918 sayılı ....’nun 99/1. ve ... Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, ... şirketinin tazminatı ödeme yükümlülüğü kendisine riziko ihbarı yapıldıktan itibaren 8 işgünü sonunda başlar. Somut olayda, dosya kapsamından davalı ... A.Ş.’ne bu yönde bir müracaat olup olmadığı belli değildir. O halde mahkemece, davacı vekilinden usulüne uygun olarak başvurusu olup olmadığının sorulması, başvuru mevcutsa başvurunun tebliğine ilişkin belgesi istenip, ibraz edildiğinde tespit edilecek tarihe 8 iş günü eklenmek suretiyle bulunacak tarihten itibaren davalı ... şirketinin faizden sorumlu tutulması, başvuru yoksa en erken dava tarihinde temerrüde düşürüldüğünün kabulü ile, dava tarihinden itibaren faizden sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde olay tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    3-Bozma ilamının neden ve şekline göre davalıların vekalet ücretine, yargılama giderine ve manevi tazminatın miktarına yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2-a,b,c,d,e bentlerinde açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... A.Ş. vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi