3. Hukuk Dairesi 2017/1814 E. , 2017/10128 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; Davacı şirketin, davalı..... işletilmesine dair restoran ve mutfak bölümünün kiralanması ile otelin yiyecek ve içecek hizmetlerinin üretilmesi konusunda, davalı üniversite ile bir sözleşme imzaladığını, sözleşme uyarınca davacı şirketin yiyecek ve içecek hizmeti üretimi sağlayacağı, Üniversitenin, ağırlama ve uğurlama hizmetlerini yerine getireceği, öğrencilere staj imkanı sağlayacağı, buna karşılık davalı Üniversitenin, yiyecek- içecek hizmetlerinin belirlenen fiyatları üzerinden satın almayı sağlayıp bedellerini peşin satışlarda 10 gün içinde, grup satışlarında ise 1 ay içerisinde ödeyeceğini, bu sözleşme kapsamında verdiği hizmetler sebebiyle davacı firmanın davalıdan 4.589,32-TL alacağı bulunduğunu, ancak, davalı rektörlüğün bu alacağı ödemeden, Çanakkale 5. Noterliğinden keşide ettiği 13.09.2010 gün ve 5619 sayılı ihtarname ile sözleşmenin feshini talep ve ihbar ettiğini ve sözleşmenin sona erdiğini, yine davacı şirketin, anılan işletmeye 22.215,58-TL değerinde tadilat yaptığını, ancak davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini ve tadilat bedellerini de ödemediğini, davacı şirketin, ayrıca davalıya kömür temin ettiğini ve 12.000-TL.sı kömür bedeli alacağı olmak üzere sözleşmenin fesih tarihi itibariyle davacı şirketin toplam 38.804,90 TL alacağının mevcut bulunduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000-TL"sının ihtarname tebliği tarihi olan 08.09.2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmesini talep etmiş, davacı vekili 23/10/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi raporu doğrultusunda hizmet bedeli olarak 4.589,32 TL olan talebini 909,78 TL artırarak 5.499,10 TL.sı olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava konusu otelin restoran ve mutfak bölümlerini ihale ile kiraladığını ve davacıdan hizmet alımı yapıldığını, ayrıca yine İktisadi İşletmenin, davacı Şirketten Kamu İhale Kanunu"nun 22/d maddesinde yazılı doğrudan temin usulü ile kömür alımı yaptığını, ancak Otelin tadilat işlerinin davacı Şirket tarafından yapılacağına dair kayıtlarda herhangi bir sözleşme veya belgeye rastlanılamadığını, yapılan sözleşmeler kapsamında yapılan işler ile ilgili olarak da davacı Şirkete gerekli ödemelerin yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 28.625,00 TL.sı alacağın 08/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargılama sırasında alınan 27/05/2014 tarihli bilirkişi raporunda; 31.12.2010 tarihi itibariyle davalı kurumun kayıtlarında, davacı şirkete (909,95 TL kömür + 5.499,10 TL Hizmet Bedeli + 22.215,83 TL Yatırım) olmak üzere toplam 28.624,63 TL borç görüldüğü ve bu borcun ödendiğine dair bir kayıt ve belgenin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı yürürlükten kaldırılan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388.maddesi ile bunun karşılığı olarak düzenlenen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 maddesinde belirtilmiştir. Buna göre karar (hüküm), tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Ayrıca, davanın kabulüne karar verildikten sonra hükmün kendi içinde çelişki oluşturacak şekilde, sanki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş gibi karar verilmesi de doğru değildir.
Mahkemece, “Her ne kadar davacı vekili kömür bedeli alacağı olduğunu da iddia etmiş ise de bu hususta kendisine verilen kesin süreye rağmen böyle bir malın verildiğine, teslimine dair herhangi bir delil, belge sunulamadığından bu talep yerinde görülmemiştir. 910,00 TL lik ıslah talebi de açıklanan sebeplerle reddedilmiştir.” gerekçesi yazılı olmasına rağmen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde “28.625,00 TL nin 08/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurularak reddedildiği belirtilen 909,95 TL kömür bedeli ile hizmet bedeline ilişkin olarak ıslah edilen 909,78 TL nin kabulüne karar verilerek gerekçe ile hüküm arasında çelişki meydana getirilmiştir. Bu nedenlerle mahkemece gerekçe ve hükmü çelişkili, infazda tereddüt yaratacak ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan bir şekilde hüküm verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre de sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.