Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1963
Karar No: 2015/1851
Karar Tarihi: 23.03.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1963 Esas 2015/1851 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/1963 E.  ,  2015/1851 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ............ ve ............. Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü ..... Kışlası ve köy civarı mevkiinde bulunan iki parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile harita mühendisi bilirkişi ........ imzalı 07.06.2004 tarihli rapor içeriğinde (A) harfi ile gösterilen 37326,05 m2 olarak belirtilen kısmın davacı adına tesciline, raporda (B) harfi ile belirtilen 3154,50 m2"lik kısma yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar ............ ve ............. Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastro işlemi ise, 1953 yılında yapılarak kesinleşmiş, dava konusu taşınmazlar taşlık, kayalık, çalılık ve dere yatağı gibi yerlerden olması nedeniyle tesbit dışı bırakılmıştır.
    Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olup olmadığını belirleme noktasında yeterli değildir. Mahkemece yapılan keşif sonrasında düzenlenen 09.06.2004 tarihli orman bilirkişi raporunda taşınmazların, keşifte uygulandığı belirtilen 1957 tarihli memleket haritasının yapımında kullanılan hava fotoğrafındaki konumu değerlendirilmemiş, dairemizin 15.09.2014 tarihli iadesi üzerine 1946 tarihli hava fotoğrafı dosya kapsamına getirilmiş, 10.11.2014 tarihli ortak bilirkişi ek raporunda hava fotoğrafı ile kadastro paftası birbiri üzerine aplike edilmemiş, taşınmazların konumu el ile işaretleme yapılarak gösterilmiş, hava fotoğrafının stereskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar belirlenerek kullanım şekli detaylı olarak incelenmemiş, dosyada yer alan 07.06.2004 tarihli fen ve ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen ortak raporda da taşınmaz bölümlerinin kullanım durumu belirlenmemiş, taşınmazları ilk kullananın davacının babası ..."ın halen sağ olduğu anlaşıldığından taşınmazların kimin tarafından hangi sürelerle kullanıldığı, davacının taşınmazlar üzerindeki zilyetliğini ne şekilde kimin adına sürdürdüğü hususları net olarak açıklığa kavuşmamış, taşınmazların bulunduğu yörede imar uygulaması yapılıp yapılmadığı da araştırılmamıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle; mahkemece öncelikle, “Yürürlük” başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunan On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi Ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1/4 maddesi gereğince; dava konusu taşınmazın bulunduğu Adana İli mülkî sınırları içerisinde bulunan köylerin tüzel kişiliği kaldırılarak bağlı bulundukları ilçe belediyesine mahalle olarak katıldığı, Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasına göre de “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü uyarınca davada taraf olan Kütüklü Köyü Tüzel Kişiliğinin görülmekte olan davada taraf sıfatı kalmadığı ve katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı gözetilerek husumet ilgili belediyeye yaygınlaştırılmalı, taşınmazların bulunduğu yerde imar uygulaması yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa hangi tarihte yapılıp kesinleştiği, dava konusu taşınmazların ilk imar uygulaması kapsamına hangi tarihte alındığı ve uygulamaya ilişkin imar planı ve haritası ile yörede orman kadastrosu yapılmadığına göre dava konusu taşınmazları kapsar en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile, davanın açıldığı 10.07.2003 tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1983-1988’li yıllara ait, yok ise 1973 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden keşif yapılarak, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olması o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, taşınmazları ilk kullananın halen sağ olan babası olduğu anlaşıldığından taşınmazların kimin tarafından "ne sebeple" hangi sürelerle kullanıldığı, davacının taşınmazlar üzerindeki zilyetliğini ne şekilde kimin adına sürdürdüğü, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1983-1988’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı
    belirlenip, çekişmeli taşınmazların fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı; taşınmazlar imar planı kapsamına alınmış ise alındığı tarihe kadar davacı gerçek kişi tarafından 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği kanıtlandığı takdirde zilyetlik hukukî sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebileceği gözetilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... Yönetimi ve ............nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 23/03/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi