15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/3497 Karar No: 2018/9562 Karar Tarihi: 13.12.2018
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/3497 Esas 2018/9562 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/3497 E. , 2018/9562 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2-4, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükümden önce 05/08/2017 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun"un 21. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 291. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen ve bölge adliye mahkemelerinin kararlarına karşı yedi gün olarak öngörülen temyiz süresinin on beş gün olarak değiştirildiği; ancak bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden önce verilen ve Yargıtay denetiminden geçen dosyalar hakkında 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca hüküm kesinleşinceye kadar 1412 sayılı CMUK"nın 305 ila 326. maddelerinin uygulanması gerektiği ve 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesi uyarınca da temyiz süresinin bir hafta olduğu gözetilmeden, hüküm fıkrasında kanun yoluna başvuru süresinin 15 gün olduğu belirtilmek suretiyle yanıltıcı ifade kullanılmış olması karşısında; sanığın yedi günlük yasal süre geçtikten sonra yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın, hakkında verilen mahkumiyet kararı kesinleşen... ile birlikte fikir ve eylem birlikteliği ile hareket ederek, katılan ..."ı aradıkları, ellerinde 1853 adet eski altın olduğunu, elinden çıkarmak istediğini söyledikleri, katılanların numune altını görmek için birkaç gün sonra ...."ye geldikleri, aynı gün ... ya geri döndükleri, katılanların 422 adet altın karşılığı 33.500 TL para ayarlayıp tekrar ...."ye geldikleri ve... ile buluştukları,.... in katılanların yanında "Hasan" takma isimini kullanan sanığı aradığı ve sanığın parayı kabul etmesi üzerine katılanlardan parayı alıp altınları getirmek için ayrıldığı, bir müddet bekleyen katılanların telefonla ulaşamamaları üzerine olay yerinden ayrılarak şikayetçi oldukları, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılanların beyanları ve dosya kapsamına göre; sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın dolandırıcılık suçunu işlemediği gerekçesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.