Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1044 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yurt dışında olması nedeniyle davalılar tarafından işgal edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı, dava konusu yeri site yönetiminden kiraladığını, site yönetimi tarafından taşınmazın kiralanması hususunda vekaletleri olduğu şeklinde kandırıldığını, savcılığa şikayette bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının dava konusu taşınmazı sözleşme ile site yöneticiliğinden kiraladığı haksız işgalci sayılmayacağı ve taşınmazın tahliye edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Niza konusu taşınmazda dava tarihi itibarıyla davacı taşınmaz maliki olup, TMK’nun 683. md.ne göre tasarruf hakkına sahip bulunmaktadır. Davalı her ne kadar bu taşınmazı site yönetiminden kiraladığını savunmakta isede, davacı tarafından site yönetimine kiralama konusunda verilmiş herhangi bir yetki bulunmadığından, davalının kullanımının haklı olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Taşınmazın kiraya verilebilmesi için kiralayanın malik olma şartı bulunmamakta isede, malik olmayan kişi ile yapılan sözleşme ancak aktin taraflarını bağlar. Bu sözleşmenin malike karşı ileri sürülmesi mümkün değildir. Ayrıca yapıldığı savunulan kira sözleşmesine icazet de verilmiş değildir. Ancak, davlının davanın devamı sırasında müdahalesine son verdiği anlaşıldığından, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına biçiminde hüküm kurulması gerekirken red kararı verilmesi doğru olmadığı gibi dava tarihine kadar ki dönem için ecrimisille ilgili yapılacak inceleme sonucu belirlenecek miktara hükmedilmesi gerekirken, bu istemin de reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK’nun 428. md. gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.