Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1734
Karar No: 2013/23349
Karar Tarihi: 20.12.2013

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/1734 Esas 2013/23349 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/1734 E.  ,  2013/23349 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Yozgat 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/11/2012 tarih ve 2011/121-2012/464 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket temsilcisinin her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı kar payı verileceği yönündeki beyanları ile müvekkilini ikna ederek parasını davalı şirkete yatırmasını sağladığını, daha sonra müvekkilinin ihtiyacı nedeniyle bu parayı davalıdan istediğini, ayrıca o tarihe kadarki kay payını da talep ettiğini, ancak davalının TTK"nun 329. maddesi uyarınca şirketin kendi hissesini almasının mümkün olmadığını bildirerek müvekkiline herhangi bir ödeme yapmadığını, davalı şirketin haksız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 300 hisse bedeli 10.500 TL"nin ve müvekkilinin sahibi olduğu 3367 adet hisseye tekabül eden kar payı alacağı olarak 9.500 TL"nin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.10.2012 tarihli dilekçesi ile 10.500 TL olan hisse bedeli talebini 17.663,10 EURO olarak ıslah etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı olduğunu, TTK"nun 329. ve 405. maddeleri gereğince anonim şirket ortaklarının sermaye olarak şirkete verdiklerini geri isteyemeyeceklerini, müvekkili şirketin tasfiye halinde olmadığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkete ortak olduğunun bilirkişi kurulu raporu ile sübut bulduğu, ancak davalı tarafından davacıya 125.400 DM karşılığı 4732 adet hisse verildikten sonra 172 ve 1193 adet hissenin başkasına devredilerek davacının hisse sayısının haksız olarak azaltıldığı, bu durumda davacının devredilen bu hisselerin bedelini davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 17.663,10 EURO"nun faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı taraf, davalı şirket temsilcisinin her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan para karşılığında kar payı verileceği yönündeki beyanlarına istinaden davalı şirkete para yatırdığını, daha sonra istemesine rağmen davalı şirketin kendisine ödeme yapmadığını ileri sürmüş olup mahkemece ise davacının davalı şirkete ortak olduğu, ancak başlangıçta davacıya verilen hisselerin bir kısmının başkalarına devredilerek davacının sahibi olduğu hisselerin azaltıldığı, davacının devredilen bu hisselerin bedelini isteyebileceği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ancak, mahkemece yapılan değerlendirme dosya kapsamı ile uyuşmamaktadır. Zira, her ne kadar davacının davalı şirkete ortak olduğu kabul edilmiş ise de davacı tarafça dosyaya ibraz edilen ve davalı tarafından itiraz edilmeyen tutanakta, davacının şirkete yatırdığı parayı istediği zaman geri alabileceği belirtilmiştir. O halde, söz konusu tutanaktan sonra davacının davalı şirketin genel kurullarına katılmak, kar payı almak gibi şirkete ortaklık iradesini gösterir bir vakıa yoksa davacı ile davalı arasında geçerli bir ortaklık sözleşmesinin kurulduğu kabul edilemez. Bu itibarla, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde davacının davalı şirkete ortak olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi doğru olmadığı gibi davacı ortak kabul edilmesine rağmen kar payı talebi hakkında da olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olması da doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    3- Kabule göre de, davacı hisse bedeli olarak 10.500 TL"nin tahsilini istedikten sonra davasını ıslah ederek bu talebini 17.663,10 EURO olarak değiştirmiştir. Ancak, zaman itibariyle somut olaya uygulanması gereken 818 sayılı BK"nun 83. maddesi uyarınca yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebilir. Bu şekilde talepte bulunan alacaklının artık bu tercihinden dönerek borcun yabancı para olarak aynen ifasını istemesi mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemece davacı tarafın, dava dilekçesinde tercih hakkını kullandığı ve borcun Türk Lirası üzerinden ödenmesini istediği, bundan sonra tercihinden dönüp yabancı para üzerinden tahsil isteyemeyeceği gözetilerek hüküm kurulmamış olması doğru olmamış, hükmün bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi