MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkilinin 12.05.2005 tarihinden 14.05.2010 tarihine kadar davalı kooperatifte üye olduğunu ve kooperatifin başkanlığını yaptığını, daha sonrasında üyelik haklarını devrettiğini, üyeliği ve başkanlığı döneminde, huzur haklarını üyelik aidatına yatırdığını, 130 metrelik bir daire için bir üyenin yatırması gereken aidat toplamının 29.06.2010 tarihli genel kurulda 69.150,00 TL olarak belirlendiğini, müvekkilinin üyeliğinin de 130 metrelik daireye tekabül ettiğini, kooperatife aidatların ödenmemesi nedeniyle Ziraat Bankası ... Şubesi’ne ait çek bedellerinin bizzat müvekkili tarafından ödenmesinden ve davalı kooperatif tarafından Denizbank’tan çekilen kredi taksitlerinin müvekkili tarafından tamamlanmak suretiyle ödenmesi nedeniyle bu ödemeler ve huzur hakları nazara alındığında kooperatife 111.735,00 TL ödeme yaptığını bu nedenle kooperatiften 41.710,00 TL alacağının bulunduğunu, alacağın, 14.05.2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, 14.05.2010 tarihinde istifası ile birlikte üyelik hak ve borçlarını ....’a devrettiğinden dava açma hakkı bulunmadığını, 2010 hesap yılına ilişkin genel kurulun 18.06.2011 tarihinde yapıldığını ve faaliyet raporları, kooperatif hesapları, bilanço ve gelir-gider tablolarının onaylanarak kesinleştiğini, bu belgelere göre davacının yatırdığı aidat miktarının 69.150,00 TL olduğunu, fazla para yatırılmadığını, davacının davalı kooperatifin idari ve mali işlerini yürüttüğünü, bu nedenle, alacak iddiasında bulunmasının dürüstlük ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacının da aralarında bulunduğu Yönetim Kurulu üyelerinin 29.06.2010 tarihli genel kurulda ibra edilmediklerini ve 18.06.2011 tarihli genel kurulda da ..., ..... ve.... hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini savunarak, davanın husumet yokluğundan ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, idda, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı kooperatife fazladan yatırdığı bir para, bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.