Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2288 Esas 2020/6797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2288
Karar No: 2020/6797
Karar Tarihi: 10.11.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/2288 Esas 2020/6797 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/2288 E.  ,  2020/6797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklarından mal kaçırmak amacıyla, dava dışı Aydın Valiliğin’den olan alacağını, 28.04.2015 ve 04.05.2015 tarihlerinden kardeşi ...’nın tek ortak olduğu davalı ... ne devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptaline talep etmişlerdir.
    Davalı ..., müvekkili şirketin ortağının kardeşinin ekonomik sıkıntıya düştüğünden temerrüde düşmemek için davalı müvekkil şirkete temlik ettiğini, işlerin müvekkili tarafından yapıldığından hak edişlerinde ona ait olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, İİK 280 maddesinde mal varlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklıya zarar verme kastı ile yaptığı tüm işlemler borçlunun içinde bulunduğu mali durum ve zarar verme kastının işlerin diğer tarafça bilinmesi gerektiren açık emarelerin bulunması halinde iptalinin düzenlendiği, 3. şahsın borçlunun 3.dereceye kadar kan ve sıhri hısımlığı olması halinde bu durumu bildikleri farz olunduğu konusuna kanuni karine bulunuğu, temliknamelerin davalı ..."nın kardeşi
    olan... "nın sahip olduğu ... ye verildiği, bu nedenle ... nin borçlunun mal kaçırma kastını bildiği, ticari defterlerini sunmayarak alacağın devrine ilişkin sözleşmeleri karşılığında para verilip verilmediği hususunu ispatlayamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. (İİK.m.277) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür.
    Somut olayda, borçlu şirketin bilinen adresinde bir haciz yapılamamış ve alacaklı tarafından sunulmuş bir aciz belgeside bulunmaktadır. Dava şartı gerçekleşmemiştir.
    Bu durumda, borçlunun aciz halinin varlığının sabit olduğundan söz edilemez.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."ne geri verilmesine, 10.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.