Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1003 Esas 2009/2390 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/1003
Karar No: 2009/2390
Karar Tarihi: 25.2.2009

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/1003 Esas 2009/2390 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/1003 E.  ,  2009/2390 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ISPARTA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 23/09/2008
    NUMARASI : 2007/219-2008/253

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden maliki olduğu 15 parsel sayılı taşınmazdaki binanın bir bölümünü haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın, davalıların kullandıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.
    Davalılar, davacı ile aralarında yapılan sözlü anlaşma uyarınca taşınmazı kullandıklarını, faydalı ve zaruri masrafları yaptıklarını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca taşınmazı davalıların faydalı ve zaruri masraflar yapmak suretiyle tasarruf ettikleri, fuzuli şagil olmadıkları gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 15 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalıların, kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakları bulunmamakla beraber taşınmazdaki binanın bir bölümünü ikamet etmek suretiyle kullandıkları, taraflar arasında, taşınmazdaki yıkık, dökük vaziyetteki çekişme konusu bölümün oturulabilir hale getirilmesi karşılığı olarak buranın kullanımının davalılara bırakılmasının kararlaştırıldığı, davalıların, davacı ile kararlaştırdıkları şekilde çekişme konusu bölümü oturulabilir hale getirdikleri ve taşınmazda yaklaşık 6 yıldır ikamet ettikleri anlaşılmaktadır.
    Bu durumda; davalıların çekişme konusu taşınmaz bölümünü muvafakata dayalı olarak kullandıkları ve dava açılmış olmakla muvafakatın geri alındığı düşünülmelidir.
    O halde, muvafakatın geri alınmasından sonra davalıların taşınmazı kullanmalarının haklı ve geçerli bir nedeninin bulunduğu söylenemez.
    Hal böyle olunca; elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazı yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.