Esas No: 2019/8886
Karar No: 2022/4584
Karar Tarihi: 11.04.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/8886 Esas 2022/4584 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilmiş bir mahkûmiyet kararının hukuka uygunluğunu değerlendiriyor. Kararda, soruşturma aşamasında şüpheliye itiraz hakkının bildirilmediği ve erteleme kararında bu hakkın belirtilmediği belirtilerek, kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiği ifade ediliyor. Ayrıca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar verilmesi gerektiği vurgulanıyor. Kararın sonunda ise Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümleri iptal ettiği TCK'nın 53. maddesi ve 7242 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle ilgili detaylı açıklamalar yapılarak, sanığın durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği vurgulanıyor. Detaylı açıklama için TCK'nın 191/2 ve 191/4 maddelerine bakılabilir.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ESKİŞEHİR 8. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm :Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkı bulunduğundan, erteleme kararında, itiraz mercii ve süresiyle birlikte şüphelinin itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği ve hiçbir aşamada sanığa bu hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı; bu usulsüzlükleri ortadan kaldırmak için, şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte kararın yeniden usulüne uygun şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden, kamu davasının açılmasına gerekçe olarak gösterilen sanığın 17.12.2014 tarihli kullanmak için uyuştururucu madde bulundurma ve kullanma suçunu sözü edilen 12.01.2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kesinleşmeden gerçekleştiği anlaşılmakla karar kesinleşmediği için, henüz erteleme süresi başlamadığından, sanık hakkında 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK'nın 191/4. maddesindeki kamu davasının açılması şartlarının gerçekleşmemesi nedeniyle kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlanması için Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan çağrı yazısını alan sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ettiği, 30/06/2015 tarihli görüşmesine katılmaması nedeniyle 15/07/2015 tarihinde uyarılmasının ardından görüşmelere katıldığı, 10/09/2015 tarihli seminere ve vaka sorumlusu ile görüşmesine katılmayan sanığa ikinci bir uyarı yapılmaksızın dosyanın kapatıldığı anlaşılmakla, olayda ısrar şartı gerçekleşmediğinden tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazının devamına karar vermek gerektiği gözetilmeyerek mahkûmiyet kararı verilmesi,
3- Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı hükmü ile 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesinde yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 11/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.