Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2424
Karar No: 2016/8406
Karar Tarihi: 12.05.2016

2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/2424 Esas 2016/8406 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2015/2424 E.  ,  2016/8406 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
    Hüküm : Beraat

    2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete"de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün 6498 sayılı Kanunun amacına da ters düşeceği;
    Diğer yandan, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde öngörülen "maliklere tebliğ" usulünün, bölge bazındaki tescil işlemlerinde değil, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının tescili söz konusu olduğunda uygulanacağı, başka bir deyişle, bir bölgenin sit alanı olarak belirlenip tescil edilmesi halinde, o bölgede yaşayan tüm vatandaşlara tebligat yapılmak suretiyle tescil kararının duyurulması şeklinde bir yöntem izlenmeyeceği, karar Resmi Gazete"de yayımlanıp Bakanlığın internet sayfasında bir ay süre ile duyurularak, bölge halkının sit tescilinden haberdar olmasının sağlanacağı;
    Belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
    Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın annesi olan ... tarafından 01/03/2005 tarihli dilekçe ile dava konusu iki katlı taşınmazda basit onarım talep edildiği, Kurul uzmanları tarafından taşınmazda yapılan incelemeler sonucu düzenlenen 23/05/2005 tarihli raporda, taşınmazın kentsel sit alanında kaldığının, yapıdaki cumbaların dışına saç malzeme kaplandığının, yapı içine girildiğinde, taban ve tavan döşemelerinin yer yer çürüdüğünün, kapı ve pencere doğramalarının kırıldığının, yapıda nem ve rutubetten deformasyonlar oluştuğunun, çatı kiremitlerinin kırıldığının, çatı altı saçak tahtalarının çürüdüğünün tespit edildiği, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"nun 26/05/2005 tarih ve 968 sayılı kararı ile taşınmazda çatı aktarımının yapılması, ahşap kapı ve pencere doğramalarının yenilenmesi, ahşap tavan ve taban döşemelerinin yenilenmesi, dış cephedeki saç malzemenin kaldırılarak ahşap malzeme ile değiştirilmesi, boya-badana yapılması işlemlerini kapsayan onarım izni verildiği, anılan Kurulun 16/11/2006 tarih ve 2446 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen taşınmazda yapılan incelemeler sonunda, 21/08/2009 tarihli yapı durdurma tutanağı ile mevcut eski evin yan ve arka duvarlarının yıkılarak tekrar örüldüğünün, ön cephesinin bir kısmının yıkılıp örüldüğünün, kaba inşaat seviyesinde olduğunun tespit edildiği, sanık müdafii tarafından İl Özel İdaresine sunulan 27/08/2009 tarihli dilekçede, ilk müracaatları olan 2004 yılında binanın basit onarım için müsait olduğunun, ancak zaman geçtikçe tüm ahşap kısmın ve zemin kattaki dış duvar tuğlaların nemden bozulduğunun, bu durumun binanın tamir edilmek istendiğinde ortaya çıktığının ve öngörülemediğinin, gerekli restorasyon projeleri çizilerek Kurul"dan gerekli yasal iznin alınması için en kısa zamanda müracaat edileceğinin ve binanın tüm detaylarıyla eski haline aynen getirileceğinin bildirildiği, Kurul uzmanları tarafından 17/08/2010 tarihinde yapılan incelemelerde taşınmazın tamamlanmış olduğunun belirlendiği, dosya kapsamında mevcut 30/03/2011 tarihli teknik raporda, yapının yıkıldığının, zemin kat ön cephede subasman bölümü dışında kalan bölümlerin tuğla malzeme ile örüldüğünün, kat döşeme bölümüne çelik profillerin döşendiğinin, ön cephe birinci kat cumbalarının gaz beton ile örüldüğünün, diğer bölümlerin tuğla ile örüldüğünün, ön cepheden bakıldığında sağ yan cepheye bitişik tek katlı bölümün üzerine bir ilavenin yapılarak çatı örtüsünün devam ettirildiğinin, ön cephenin tamamen sıvalı olduğunun, saçakların orjinalinden daha uzun yapıldığının, cumba altında ahşap kaplama yapıldığının ve payandaların olduğunun, giriş kapısının ve subasman bölümünün ise taş kaplamalı olarak yapıldığının belirtildiği, sanığın savunmasında, suça konu taşınmazın miras kaldığını, Almanya"da yaşadığını, yalnızca yaz aylarında Kilitbahir"e gelip gittiğini, taşınmaz eski olduğundan içinde oturabilmek amacı ile tadilat yaptırmaya karar verdiğini, tadilat işleri için mimar ... ve inşaat ustası ... ile anlaştığını, tadilata başlamadan önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"na başvurup izin istediğini, tadilat işlerini başlattığını, tadilat ve tamirat işleri yapılırken yurt dışında olduğunu, kendisi yerine bu işlerle dayısı ... ve mimar ..."un ilgilendiğini, bu kişiler tarafından kendisine ustanın emirlerini beklemeden işe erken başladığının ve çatıyı alırken evin duvarlarının yıkılmasına sebep olduğunun söylendiğini, sonradan inşaatın duvarlarının yeniden yapıldığını gördüğünü, olayların iradesi dışında geliştiğini beyan ettiği, tanık olarak ifadesi alınan köy muhtarı ..."ın beyanında, suça konu binanın restorasyon işleri ile sanığın ilgilendiğini, sanığın yaz aylarında Almanya"dan köye geldiğinde, beraber çalıştığı mimar ile birlikte muhtarlığa uğradığını ve tamir işleri ile ilgili bilgi verdiğini, suça konu binada zaman içerisinde birçok tamirat ve tadilat işi yapıldığını söylediği anlaşılmakla,
    Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Almanya"da ikamet ettiğini ve dava konusu müdahalelerin bilgisi dışında yapıldığını beyan eden sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, sanığın haberi olmadan tescilli kültür varlığının külliyen yıkılarak yeniden inşa edilmesinin mümkün olmayacağı hususları dikkate alındığında, sanığın “kültür varlığına zarar verme” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi