3. Hukuk Dairesi 2016/515 E. , 2017/10105 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkili ile davalının 19/05/2012 tarihli sözleşmeyle motosiklet alım satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin motosiklet karşılığında 1.750,00 TL bedelli senet verdiğini, müvekkilinin motosikletin kendisine devrini istediğinde davalının trafik borcu olduğundan devrini yapmadığını ve tescilin gerçekleşmediğini, sözleşme gereği motosikleti eksiksiz ve trafikte tescilini sağlayacak şekilde devretmesi gereken davalının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kendisine düşen yükümlülüğü yerine getirmeden müvekkilinin verdiği seneti... İcra Müdürlüğünün 2012/485 esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, senedin dayanağının 19/05/2012 tarihli sözleşme olduğunu, sözleşmenin feshi ile müvekkilinden icra takibi yoluyla tahsil edilen 2.500,00 TL nin (1.500,00 TL sini 31/02/2012 tarihinden itibaren, diğer kısmını 09/10/2012 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte) davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı ile davalı arasında 1 adet motosikletin satışını konu edinen bir sözleşme yapıldığını, yapılan sözleşme uyarınca davacının davalıya satışa konu motosikleti teslim ettiğini ve bedelini tahsil ettiğini, ancak davalı tarafın bedeli ödenen motosikletin sözleşmede belirtilen şartlara haiz olmadığı anlaşılınca davacıya vakit kaybetmeden motosikleti iade ettiğini, davacının iade işlemini kabul ettiğini ve motosikleti geri aldığını, ancak motosikleti geri alan davacının daha önceden davalıdan tahsil ettiği bedeli ödemediğini, bunun yerine davalıya senet verdiğini, davalının da seneti kabul ettiğini ve aralarındaki hukuki ilişkinin son bulduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; takibe konu bononun kıymetli evrak olup illetten mücerret olduğu, takibe konu bononun düzenlenmesinde veya içeriğinde herhangi bir hukuka aykırılık itirazı olmadığı, kıymetli evraka dayalı olarak başlatılan takipte cebri icra tehdidi altında bir ödemenin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu bono nedeniyle ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, takibe konu bononun kıymetli evrak olup illetten mücerret olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili, müvekkilinin davalıya 1.750,00 TL bedelli senet verdiğini ve karşılığında 19/05/2012 tarihli sözleşmeyle motosiklet alım satımı konusunda anlaştıklarını, ancak davalının trafik borcu nedeniyle devir yapmadığını belirterek, temel ilişkiye dayalı istirdat talep etmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece, tarafların tüm delilleri toplanıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazı bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.