Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu 4074 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalının kendi malzemesi ile ev yapmak suretiyle müdahale ettiğini, evinin yıkılmasının aşırı zarara yol açacağını, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürüp yapıda kullanılan malzemenin asgari değeri ödenmek suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davcalı, dava konusu yeri önceki malikten harici satış sözleşmesi ile satın aldığını bildirip davanın reddini savunmuştur. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece" belirlenecek asgari levazım bedelinin davalıya ödenmesi suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken mutlak olarak elatmanın önlenmesine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, yapıda kullanılan malzemenin asgari değeri ödenmek suretiyle çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmişse de bozma ilamının gereğinin yerine getirildiği söylenemez. Hemen belirtilmelidir ki, bozmaya uyulmakla taraflar yararına usulü kazanılmış hak doğar.Bu husus kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece bozma ilamında belirtilen hususların yerine getirilmesi zorunlu hale gelir. Oysa yargılama sırasında daha önce yapılan keşifte yapı bedeli olarak bazı meblağlar bildirilmiş ise de Dairenin bozma kararında "asgari levazım bedelinin " belirlenmesinin gereğine değinildiği halde bilirkişi kurulu raporunda dava tarihindeki yapı bedeli olarak saptanan miktarın davalıya ödenmesi suretiyle karar verildiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece bilirkişi kurulundan yeniden rapor (ek rapor) alınmak suretiyle temellük edilmek istenen binanın asgari levazım bedelinin duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.