19. Hukuk Dairesi 2016/18388 E. , 2018/3675 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, davacı vekili tarafından da katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacı şirketin davalı şirketten kilogramı 0.565.-TL den kuru yonca alımı konusunda sözleşme imzalandığı, sözleşmenin kurulmasıyla davacı tarafından davalıya 125.000.-TL peşinat ödendiği, davalının davacı şirkete 84.980 kg 48.013,70.-TL bedelli kuru yoncayı sözleşme ve eki şartnameye uygun olarak teslim ettiği, daha sonra gönderilen 152.510 kg kuru yonca, kalite açısından şartnameye uygun olmadığından birim fiyatının 0.30.-TL olması konusunda tarafların anlaşarak toplam 48.013,70.-TL’lık ürünün davacıya teslim edildiğini, davacı şirkete teslim edilmeyen 262.510 kg. kuru yoncanın 7 gün içinde teslim edilmesi için davalıya gönderilen ihtarın tebliğine rağmen teslimatın yapılmadığını, davacıya fazladan ödenen 23.731,96.-TL’nin tahsili ve ihtiyaç duyulan ürünlerin başka üreticilerden alınması nedeniyle oluşan toplam 27.524,10.-TL fiyat farkı olmak üzere toplam 51.256,10.-TL’nin tahsili için ... 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/26765 E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ayıplı olduğu ileri sürülen ürünlerin standarta uygun olmadığı konusunda yöntemince belirleme yapılmadığını, teslim edilmeyen 262.410 kg ürünün ise fiili imkansızlık nedeniyle teslim edilemediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ürünlerin kısa sürede temin edilme zorunluluğu ve pazarlık gücü dikkate alındığında, üçüncü kişilerden satın alınan ürün nedeniyle üçüncü kişilere ödenen bedellerin satım sözleşmesindeki bedele göre fahiş farklar içermediği, makul olduğu, sözleşmedeki birim fiyatı ile üçüncü kişilerden temin edilen fiyat farkı toplamının bu nedenle kabul edilebilir olduğu, bozuk ürünlerin kilogramının 0,30.-TL edeceği konusundaki davacı iddiasının da yine bozuk ürünün altlık ya da başka bir amaç ile kullanma zorunluluğu bulunmaması ve esasen davalıya iadesi gerektiği ve ekonomik değerinin bulunmadığı gözetildiğinde, davacı tarafından biçilen fiyatın davalı yararına ve makul olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile ... 25. İcra Müdürlüğü’nün 2014/26765 E. sayılı dosyasındaki davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 34.462,61.-TL asıl alacak üzerinden, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine davacı vekili tarafından da katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda “6.892,52 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıyı verilmesine” denildiği halde, gerekçeli kararda “1.198,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıyı verilmesine” denilmiştir. Böylece tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu hal, HUMK.’nun 381/2. (HMK m.298/2) maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 28/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.