17. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7637 Karar No: 2017/10624 Karar Tarihi: 16.11.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/7637 Esas 2017/10624 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2016/7637 E. , 2017/10624 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davacının zorunlu deprem sigortası ile sigortalı olan dairesi ve iş yerinin meydana gelen depremler nedeni ile hasarlandığını, hasar bedelinin ... şirketince eksik karşılandığını belirterek daire için 20.000,00 TL ticarethane için 10.000,00 TL güçlendirme bedelinin en ... banka faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davalı tarafa ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak; 12.650,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu deprem sigortasından kaynaklanan tazminat isteminden ibarettir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda betonarme binanın zemin katında bulunan dükkan ve meskenin hasarlandığını, güçlendirme imalatlarının tamamlandığını ve projeye uyulduğunu güçlendirme bedeline ilişkin fatura bulunmadığından piyasa araştırmasına göre bedelin hesaplandığını belirtmiştir. ... poliçesindeki deprem rizikosunun amacı deprem nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi olup, sigortalı işyeri ya da konutta deprem nedeni ile meydana gelen hasar dışında sigortalı binanın eskimesine bağlı olarak güçlendirilmesi ya da yenilenmesi değildir. O halde mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda binada deprem nedeni ile meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi gerekirken binanın deprem yönetmeliğine uygun hale getirilmesi için gerekli olan güçlendirme bedellerinin de zarara dahil edilerek hesaplayan, davalıya ödendiği sabit olunan bedelin de gerçek zarar miktarından mahsup etmeyen hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak hüküm kurulması isabetli değildir. Diğer yandan, 492 sayılı Harçlar Yasası"nın 13/J maddesinde "genel bütçeye dahil idarelerin yasanın 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olduğu" öngörüldüğünden davalı idarenin harçtan muaf olduğu gözetilmeden aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi de doğru görülmemiş, bu husus da bozma nedeni yapılmıştır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile verilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya geri verilmesine, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.