Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulundukları 5 parsel sayılı taşınmaza, komşu 6 parsel maliki davalıların kendi parsellerine yaptıkları inşaatın taşkın olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi yıkım ve ecrimisil isteğinde bulunmuş, elatmanın önlenmesi ve yıkım taleplerinin kabul edilmemesi halinde Türk Medeni Kanununun 725/2. maddesi uyarınca çekişmeli yerin davalılara devri karşılığı tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iyiniyetli olduklarını belirtip davanın reddini savunmuşlar, husumetin taşınmazdaki bağımsız bölümleri satın aldıkları şirkete yöneltilmesi gerektiğini beyan edip, savunma yoluyla temliken tescil isteminde bulunmuşlardır. Davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar Dairece “ … temliken tescil isteği yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiştir. Karar, bir kısım davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi .raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; hükmüne uyulan bozma ilamında; savunma yoluyla getirilen temliken tescil isteği üzerinde durulması, olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gereği vurgulanmış, mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda davacıya ait taşınmazın 8.74 m2 lik kısmına elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmiştir. Nevar ki mahkemece bozmaya uyulmuş olmasına karşın, bozma gereği yerine getirilmemiştir. Bilindiği üzere;bozmaya uyulmakla taraflar yararına usulen kazanılmış hak oluşur ve bozmada işaret edildiği üzere işlem yapılması zorunlu hale gelir. Hal böyle olunca; bozma ilamında belirtildiği üzere, temliken tescil isteği yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Bir kısım davalıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.