7. Ceza Dairesi 2015/15406 E. , 2017/3816 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4389 sayılı yasaya muhalefet
HÜKÜM : Sanık ..."nin beraatine diğer sanık hakkında hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Sanık ... müdafiinin temyizine yönelik yapılan incelemede:
Hükmü yasal süresi içinde temyiz etmeyen sanık müdafiinin temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne ilişkin o yer Cumhuriyet Savcısının temyizine yönelik yapılan incelemede;
Sanık ...’ın soruşturma ve yargılama aşamasında verdiği ayrıntılı beyanlarında, temyiz dışı sanık ..."in hesabına başka mudii hesaplarından yaptığı ilk aktarma işlemini sanık ..."nin talimatı üzerine gerçekleştirdiğini ve devam eden para aktarma işlemlerini de onun bilgisi dahilinde yaptığını, ..."nin sadece hesabını kullandığı mudiilerin kimlik bilgilerini kendisi ile paylaşmasını istemediğini beyan ettiğini, aşamalarda sanık ... tarafından gerçekleştirilen dava konusu işlemleri sanık ..."ın onay şifresi olmadan gerçekleştirmesinin mümkün olmadığını savunması da nazara alınarak, görevinden ayrıldığı 30.11.2000 tarihine kadar sanığın onay şifresi ile yapılan dava konusu işlemler ayrı ayrı tespit edilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi;
Kabule göre ise;
Beraat eden ve kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettiren sanık lehine vekalet ücretine hükmolunmaması;
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3- Sanık ... müdafiinin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin yapılan incelemesinde;
1-Sanığın 28 adet sahte imzalı tediye fişi ve talimat evrakı ile gerçekleştirdiği işlemlerle ilgili mahkemece mudilere ait hesap kartonetlerinde bulunan imzalarla, mudiler adına sahte olarak atılan anılan fişlerdeki imzaların karşılaştırılması suretiyle incelenip aldatıcılık vasfının olup olmadığının belirlenmesi ile duruşma tutanağına denetime imkan verecek şekilde geçirilmesi, gerektiğinde bu konuda uzman bir bilirkişiden görüş alınması suretiyle suç vasfının tespit edilmesi gerekirken, dosya içerisinde yer alan grafoliji uzmanı bilirkişi raporunda belirtilen "sahte imzaların mudii imzasına benzetilerek atıldığına " dair tespit dayanak gösterilerek sanığın eyleminin nitelikli zimmet kapsamında kaldığı kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Dosya içerisinde yer alan 04.10.2002, 03.04.2006, 29.05.2012 ve 24.09.2012 tarihli raporlar arasında zimmet miktarı yönünde farklılıklar olduğu, ilk ve son raporlarda döviz üzerinden gerçekleştirilen işlemlerde, işlem günündeki Merkez Bankası alış kurunun esas alındığı ancak diğer rapolarda yabancı para üzerinden Türk Lirası olarak hesaplanan zimmet miktarında hangi kur değerinin esas alındığının anlaşılmaması karşısında, banka teftiş kurulu raporu ile tüm bilirkişi raporlarını karşılaştırıp çelişkileri gideren ve döviz cinsinden yapılan işlemlerde işlem tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kurunu esas alarak zimmet ve zarar miktarını belirleyen yeni bir rapor alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi;
3-Sanığın nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu kabul edilen eylemleri yönüyle 4389 sayılı Yasanın 22/3. maddesi uyarınca bankanın uğradığı zararın üç katından ... olmayacak şekilde adli para cezasına hükmolunması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması;
4-Katılan banka tarafından dosya arasına ibraz edilen 04.01.2012 tarihli yazı cevabında, meydana gelen zimmet tutarından 05.05.2003 tarihinde 46.317.80 TL ve 1.379.00 TL’nin 10.05.2010 tarihinde ise 65.900 TL"nin beraat eden sanıklar ... ile ... tarafından 2.054. TL"nin ise 16.03.2017 tarihinde sanık ... tarafından ödendiğinin belirtilmesi karşısında; anılan miktarlar toplam zimmet miktarından düşüldükten sonra banka zararının ödettirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi;
5-Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.12.2007 tarih ve 2004-394 Esas-2007-321 Karar numaralı hükmüyle sanıkların mahkumiyetine hükmolunduğu ve anılan kararın yalnızca sanıklar tarafından temyiz edilmesi nedeniyle CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanık hakkında kazanılmış hakkın saklı tutulması gerektiği gözetilmemesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi;
6-24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafîinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 02.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.