Esas No: 2022/2111
Karar No: 2022/5896
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2111 Esas 2022/5896 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2022/2111 E. , 2022/5896 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 14.06.2021 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin 06.07.2021 tarihli ek kararının hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek;
Sanığın yokluğunda hüküm verilmesi nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10/2. maddesinde yer alan “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle sanığın bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki (MERNİS) adresine tebligat çıkarılması gerekirken, sanığın yokluğunda verilen hükmün, son savunmasında bildirdiği adres yerine MERNİS adresine MERNİS şerhi de derç edilmeksizin doğrudan tebliğ çıkarıldığı ve iade olduğu, tebligatın yapılamaması üzerine tespit edilen ... adresine çıkarılan tebligatın da iade edilmesi üzerine sanığın son beyan ettiği adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşıldığından sanığın öğrenme üzerine yaptığı temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek,
Yargıtay (Kapatılan) 15. Ceza Dairesinin 21.06.2017 tarihli, 2017/15955 Esas ve 2017/16139 Karar sayılı bozma ilamından sonra mahkemece dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ilk uzlaştırma teklifinin yapıldığı 19.10.2017 tarihinden uzlaşmanın sağlanamadığına ilişkin raporun uzlaştırma bürosuna verildiği 08.11.2017 tarihine kadar 5271 sayılı CMK'nin 253/21 ve Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 34. maddeleri uyarınca zamanaşımı süresinin durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanığa yüklenen “Dolandırıcılık” suçunun kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 21.10.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 06.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.