13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/6287 Karar No: 2016/8984 Karar Tarihi: 16.05.2016
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/6287 Esas 2016/8984 Karar Sayılı İlamı
13. Ceza Dairesi 2016/6287 E. , 2016/8984 K.
"İçtihat Metni"
Hırsızlık suçundan sanıklar ... ve ... hakkında yapılan duruşma sonunda; hırsızlık suçundan mahkumiyetine ilişkin ... Asliye Mahkemesince verilen 25.02.2014 tarih 2014/19esas 2014/160 sayılı hükmün sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18/04/2016 tarih ve 2015/13401-2016/6801 sayılı ilamı ile oy çokluğu ile red ve düzeltilerek onanması yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04.05.2016 tarih ve 2014/138642 sayılı yazısı ile kararın red kısmının hükümden çıkartılması ve düzeltilerek onanmasına karar verilmek üzere itirazı ile dosya 04.05.2016 gününde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Dairemizin anılan kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.05.2016 tarih ve 2014/138642 sayılı itiraz istemi yerinde görülmemiş olduğundan itirazın REDDİ ile 5271 sayılı CMK’nın 308/2. fıkrası uyarınca Dairemizin 18/04/2016 tarih ve 2015/13401-2016/6801 sayılı bozma kararı ile ilgili itirazı incelemek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından birini oluşturan savunma hakkı, temel bir insanlık hakkı olarak İHAS 6. ve 2709 sayılı Anayasa’mızın 36. maddeleriyle 5271 sayılı CMK’nın çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır. Kanunyoluna başvurma hakkı da, savunma hakkının en önemli bölümlerinden birini oluşturmaktadır. Ayrıca; 7 No."lu Ek Protokolün “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlıklı 2. maddesi uyarınca; kural olarak herkes aleyhine verilen mahkûmiyet hükmünü temyiz etme hakkına sahiptir. 5271 sayılı CMK"nın 267. maddesi uyarınca, hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme kararlarına karşı itiraz kanunyoluna gidilebilir. 5320 sayılı CMK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici (ya da 1412 sayılı CMUK"un 305/son ) maddesinde belirtilen istisnalar dışında, bütün nihai kararlar yâni hükümler temyiz kanunyolu denetimine tâbidir. İstisna kapsamında kalan hükümler ise; kesindir. Önceki hükmü temyiz etmeyen sanığın 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi uyarınca sirayet sonrası ele alınan dava dosyasında aleyhine olarak verilen hükmü temyiz edemeyeceğine dair çoğunluk görüşü, İHAS"ın 6., 7 No."lu Ek Protokol"ün 2. ve 5320 sayılı CMK"nın Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici (ya da 1412 sayılı CMUK"un 305/son) maddelerinin âmir hükümleri ile "istisnaların genişletici yoruma tâbi tutulamaması" ilkesi uyarınca kabule şayân değildir. Bu sebeple, sanık ... hakkında 3 yıl hapis cezasına ilişkin hükmün temyizi kâbil olduğu düşüncesiyle, kararın 1. no."lu bölümüne ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.