Esas No: 2019/10831
Karar No: 2020/11807
Karar Tarihi: 01.12.2020
Danıştay 6. Daire 2019/10831 Esas 2020/11807 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/10831
Karar No : 2020/11807
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Muğla İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yapı ruhsatı ve eki mimari projesine aykırı imalatlar yapıldığından bahisle, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2.fıkrası uyarınca taşınmazın tapu maliklerine müteselsilen 157.774,99-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Marmaris Belediye Encümeni kararı ile aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca imalatların yıkımına ve 42.maddesinin 3.fıkrası uyarınca tapu maliklerine müteselsilen 2.719,41-TL para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Marmaris Belediye Encümeni kararının davacı yönünden iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan 24/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; 1. blok ve 2. bloktaki aykırılıkların bağımsız bölüm ve ortak alan olarak ayrı ayrı değerlendirildiği, dolayısıyla m2 ve para cezası hesaplamalarında farklılık doğduğu, sorumlu olması gerekenler açısından da farklı sonuçlara varıldığı, diğer taraftan, dava konusu belediye encümeni kararının dayanağı olan yapı tatil zaptının ... İdare Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, mimari projesine aykırı olduğu iddia edilen yapıların hissedarlarından olan davacının, yapı ile kanunda belirtilen türden bir ilişkisi olup olmadığı araştırılmayıp, yapı sahibi olduğuna ilişkin herhangi somut belirleme yapılmadan, sadece malik olduğundan bahisle para cezasına muhatap alınması yönünde tesis edilen encümen kararında hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının 3194 sayılı Kanunun 32. maddesindeki hangi aykırılıklardan sorumlu olduğunun ve hangi aykırılıkları düzeltmesi gerektiğinin kendisine yapı tatil zaptı ile bildirilmesi gerektiği, aksi halde kişinin hangi kısımlar için ruhsat başvurusunda bulunması ya da hangi kısımların kaldırması gerektiğini bilmesinin beklenemeyeceği, dava konusu işlemin dayanağı olan 24/10/2015 tarihli yapı tatil zaptının hissedarlar muhatap alınarak düzenlendiği, bu zabıtta bir site içerisinde bulunan tüm aykırılıkların tespit edildiği, dava konusu işlemde de davacıyı ilgilendiren kısmın nereler olduğu ayrıca belirtilmeden tüm aykırılıklardan sorumlu tutulduğu, anılan kanunun 32.maddesindeki sorumluluğu yerine getirmesi için bu sorumluluğun tam olarak belirlenmesi gerektiği, ancak bu belirlemeden sonra malikten imara aykırı yapıyı kaldırması ya da ruhsata bağlamasının beklenebileceği, sorumlu olduğu bölüm açıkça belirlenmeksizin düzenlenen yapı tatil zaptıyla, imara aykırı yapının yasal hale getirilmesi için gerekli bildirimin yapılmış sayılamayacağı, dolayısıyla yıkıma ilişkin encümen kararı alınamayacağı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu yıkım ve para cezasına ilişkin Encümen kararlarının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ruhsat ve eki mimari projesine aykırı imalatların gerçekleştirildiği yapının konut olmadığı, apart otel niteliğinde turistik tesis kullanım kararı olan bir yapı olduğu, söz konusu yapının onaylı projesinde de apart otel niteliğinde olduğu, kat mülkiyetinin bulunmadığı, para cezasının bu sebeple malik gözüken tüm hissedarlara uygulandığı, her bir malikin yapının tamamında hisseleri oranında hak sahibi olduğu, turistik tesis kullanım kararı olan bölgede bulunan ve onaylı projesine göre apart otel olan yapıda yapı tatil tutanağında belirtilen aykırılıkların hangi paydaş tarafından yapıldığının tespitinin mümkün olmadığı, ayrıca yapı tatil tutanağı ile tespit edilen aykırılıkların söz konusu yapının ortak kullanım alanlarında gerçekleştirilmiş olduğu, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre ortak kullanım alanlarının tüm kat maliklerinin ortak sorumluluk alanında olduğu, dava konusu işlemlerin usul ve hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacının söz konusu yapıda sadece bağımsız bölüm maliki olduğu, yapı sahibi ya da müteahhit olmadığı, aykırılığın ortak kullanım alanında gerçekleştirilmiş olması halinde dahi söz konusu imalatlar nedeniyle tüm kat maliklerinin sorumlu tutulamayacağı, davacıya para cezası verilmesinin cezaların şahsiliği ilkesine aykırı olduğu, söz konusu imalatların tadilat niteliğinde olduğu ruhsata aykırılık teşkil etmediği, davalı idarenin iddiasının aksine yapının apart olduğuna ilişkin olarak bilirkişiler tarafından herhangi bir tespit yapılmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Muğla İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yapı ruhsatı ve eki mimari projesine aykırı imalatlar yapıldığı 24/10/2014 tarihli yapı tatil tutanağıyla tespit edilmiştir.
Söz konusu tespit esas alınarak; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi uyarınca, 3/B yapı sınıf ve grubunda yer alan, toplam 2.000,19 m2'lik imalat hakkında hesaplanan temel para cezasına aynı maddenin (c) bendinin 5., 7., 10. ve 12. alt bentleri uyarınca artırım uygulanarak taşınmazın tapu maliklerine müteselsilen toplam 157.774,99-TL para cezası verilmesine ilişkin Marmaris Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararı ile aynı Kanunun 32. maddesi uyarınca imalatların yıkımına ve 42. maddesinin 3. fıkrası uyarınca taşınmazın tapu maliklerine müteselsilen 2.719,41-TL para cezası verilmesine ilişkin Marmaris Belediye Encümeninin … tarih ve … sayılı kararının davacı yönünden iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanunun 32. maddesinde; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonucunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir. Ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." kuralı yer almıştır.
Aynı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasında; ruhsat alınmaksızın veya ruhsata, ruhsat eki etüt ve projelere veya imar mevzuatına aykırı olarak yapılan yapının sahibine, yapı müteahhidine veya aykırılığı altı iş günü içinde idareye bildirmeyen ilgili fenni mesullere yapının mülkiyet durumuna, bulunduğu alanın özelliğine, durumuna, niteliğine ve sınıfına, yerleşmeye ve çevreye etkisine, can ve mal emniyetini tehdit edip etmediğine ve aykırılığın büyüklüğüne göre, beşyüz Türk Lirasından az olmamak üzere, maddede öngörülen şekilde hesaplanan idari para cezaları uygulanacağı belirtilmiş, a) bendinde; Bakanlıkça belirlenen yapı sınıflarına ve gruplarına göre yapının inşaat alanı üzerinden hesaplanmak üzere, mevzuata aykırılığın her bir metrekaresi için para cezası uygulanacağı, aynı maddenin 3. fıkrasında; "18, 28, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 40 ve 41 inci maddelerde belirtilen mükellefiyetleri yerine getirmeyen veya bu maddelere aykırı davranan yapı veya parsel sahibine, harita, plan, etüt ve proje müelliflerine, fenni mesullere, yapı müteahhidine ve şantiye şefine, ilgisine göre ayrı ayrı olmak üzere ikibin Türk Lirası, bu fiillerin çevre ve sağlık şartlarına aykırı olması halinde dörtbin Türk Lirası, can ve mal emniyetini tehdit etmesi halinde altıbin Türk Lirası idari para cezası verilir." hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Kararın; 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen para cezasına ilişkin kısmı yönünden;
Yukarıda yer verilen hükümlerin değerlendirilmesinden; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılar nedeniyle verilecek para cezası miktarının belirlenmesinde dikkate alınacak temel ölçütün; yapı sınıfı ve grubu ile ruhsatsız veya ruhsata aykırı imalat alanının varsa aykırılıktan etkilenen alanın katılması suretiyle bulunacak alan olduğu, temel ceza miktarı belirlendikten sonra maddede öngörülen arttırım sebeplerinin varlığı halinde arttırım sebeplerinin ayrı ayrı hesaplanacağı, bu tespitlerden sonra; yapı sınıfı ve grubu dikkate alınmak suretiyle maddede belirtilen miktar ile yapının alanının çarpılması sonucu temel ceza miktarının hesaplanacağı, bu miktar üzerinden; (c) bendinin alt bentlerinde belirtilen nedenlerin bulunması halinde ayrı ayrı arttırım oranlarının hesaplanması ve bunların toplamlarının alınması suretiyle toplam ceza miktarının bulunacağı ve bulunan bu miktarın belediye encümeni tarafından para cezası olarak verileceği anlaşılmaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesi uyarınca, yargı kararı ile idarelerin işlem tesisine zorlanamayacağı gibi idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemeyeceğinden; 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde, temel para cezasının hesaplanmasında, yapı inşaat alanı ve yapı sınıfı ve grubu temel kriterler olarak öngörüldüğünden, temel para cezasının bu kriterlere aykırı olarak hesaplandığının tespit edilmesi halinde, aykırılığı tespit edilen para cezası miktarına (c) bendinde öngörülen artırım oranları uygulanarak belirlenen toplam para cezasının da tamamının iptal edilmesi gerektiği, temel para cezasının hesaplanmasına ilişkin aykırılıklar tespit edildikten sonra, bilirkişinin aykırılıktan etkilenen alan ve/veya yapı sınıfı grubuna ilişkin yaptığı tespitler uyarınca raporda hesaplanan para cezası miktarı esas alınarak dava konusu işlemin kısmen iptaline, kısmen davanın reddine karar verilmesi suretiyle, işlemin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı idari yargı denetimi yetkisi aşılarak, idari eylem ve işlem niteliğinde yargı kararı verilemeyeceği, bununla beraber, temel para cezasının, 3194 sayılı Kanunun 42. maddesinin 2. fıkrasında öngörülen kriterlere uygun olarak hesaplandığı, ancak, (c) bendinde öngörülen artırım sebebi veya sebeplerinin uygulanması koşullarının oluşmadığının anlaşılması halinde ise para cezasının hukuka aykırılığı tespit edilen artırım sebebine isabet eden kısım yönünden kısmen iptaline karar verileceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden; Muğla İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı taşınmazda yapı ruhsatı ve eki mimari projesine aykırı olarak 3/B yapı sınıf ve grubunda yer alan, toplam 2.000,19 m2'lik imalat yapıldığının 24/10/2014 tarihli yapı tatil tutanağı ile tespiti üzerine 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2. fıkrası uyarınca taşınmazın tapu maliklerine para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Marmaris Belediye Encümeni kararının tesis edildiği, keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 24/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; söz konusu imalatların bir kısmının ana taşınmazın yapıldığı tarihte bir kısmının ise yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra yapılmış olduğu tespitine yer verildiği, ruhsat ve eki projesine aykırı imalatların hangi tarihte yapılmış olduğu, davacının ve diğer maliklerin taşınmaza hangi tarihte hissedar oldukları ve hisse oranları dikkate alınmadan tesis edilen işlemde bu yönüyle hukuka uyarlık bulunmadığı, diğer taraftan 24/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; 1.380,93 m2, 3.sınıf B grubu yapı yapılmış olduğunun tespit edildiği, dolayısıyla aykırılıktan etkilenen alanın bilirkişi raporunda, idarece belirlenen alandan önemli ölçüde az belirlendiği, söz konusu farklılığın temel cezayı etkileyen nitelikte olması sebebiyle, İdare Mahkemesince para cezasının bu gerekçeyle de tamamının iptaline karar verilmesi gerektiği anlaşılmakta olup, para cezasının iptali yolundaki Mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Kararın; 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca verilen yıkıma ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlıkta; keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 24/01/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Muğla İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … parsel sayılı 3.840,86 m2 yüzölçümlü taşınmazın 15.12.2008 tarihli imar durum belgesinde taşınmazın turistik tesis alanında kaldığı, 1. bloka ilişkin olarak "otel ve misafir evi" niteliğinde, 3/B sınıfı, 6 katlı yapı için "... ve hissedarları" adına … tarih ve … sayılı yapı ruhsatının ve … tarih ve … sayılı yapı kullanma izninin düzenlenmiş olduğu, yapı kullanma iznindeki bilgiler ile yapı ruhsatındaki bilgilerin uyumlu olduğu, 2. bloka ilişkin olarak "otel ve misafir evi" niteliğinde, 3/B sınıfı, 6 katlı yapı için "... ve hissedarları" adına … tarih ve … sayılı yapı ruhsatının ve … tarih ve … sayılı yapı kullanma izninin düzenlenmiş olduğu, yapı kullanma iznindeki bilgiler ile yapı ruhsatındaki bilgilerin uyumlu olduğu, her iki yapı ruhsatında da yapıların 1 adet bağımsız bölümden oluştuğunun belirtildiği, 1. blokta yapılan incelemeler neticesinde; bodrum kattaki sığınak alanında, ana binanın aksında bulunan merdiven ile arasındaki duvarın kaldırıldığı, sığınak alanı içinde bazı bölücü duvarlar imal edildiği, sığınak alanının otopark kısmındaki giriş duvarının kaldırıldığı, sığınak girişindeki wc alanının tamamen kaldırıldığı, merdiven girişindeki çöp odasının mevcut olmadığı, fitness alanında bazı iç bölücü duvarları dışında değişiklik olmadığı ve tespit yapıldığı sırada sosyal merkez olarak kullanıldığı, sığınak için yapılan koruyucu perde duvarların kaldırılmış olduğu, diğer taşıyıcı kolon ve perdelerde herhangi bir müdahale yapılmadığı, ana yapının dilatasyon ile iki parçalı imal edildiği ve havuz tarafındaki bölümde bulunan taşıyıcı eleman olan bodrum perdesinin kaldırılmasının taşıyıcı sisteme olumsuz etkisinin olduğu, yapı tatil tutanağında ötelendiği belirtilen havuz tarafındaki dış cephe perde duvarlarının projede belirtilen duruma oldukça yakın olduğu, yangın merdiveninin bulunduğu duvar alanından 0,80 cm ötelenmiş olduğu hususlarının tespit edildiği, 2. blokta yapılan incelemeler neticesinde; mimari projesinden farklı olarak yapılan duvar ya da kapı tamiratlarının olduğu, bodrum kat koridorunda taban alanı kapsamında olmayan iki ayrı alanın kapalı alana çevrilmiş olduğu ve kapalı mekan olarak kullanıldığı, zemin katta bina giriş alanlarının değiştirilmesinin, giriş koridorunda bazı doğrama değişiklerinin yapılmasının, kapalı alana ek alanlar yapılmasının ve koridorda değişikliklikler yapılmasının söz konusu olduğu, snack bar ve restauranta ait kapalı alanlar içinde bölücü duvar yapımı ile wc alanları oluşturulduğu, mevcut balkon alanlarının yerinde bulunmadığı tespitlerine yer verildiği, dava konusu yapıdaki bağımsız bölüm sayısı konusunda yerinde yapılan inceleme ile yapı ruhsatlarının çelişmesinden kaynaklanan bir sorun bulunduğu, yapı ruhsatlarında her iki blok için tek bağımsız bölüm olduğu belirtilmekte ve otel kullanımı verilmekte iken yerinde yapılan incelemede her iki bloğun konut ya da apart kullanımında olduğu kanaatine varıldığı, taşınmazın sahiplerinin sayısının da bu fikri doğrular nitelikte olduğu, 1. blokta konut olarak değerlendirilmesi halinde 37 bağımsız bölüm, otel olarak değerlendirilmesi halinde 74 yatak sayısı olduğunun tespit edildiği, bu şartlar karşısında davaya konu olan parselin ruhsat eki projesinde görünen sığınak alanının kaldırılmasının sığınak yönetmeliğine ve ruhsata aykırı olduğu ve ruhsata bağlanamayacağı kanaatine varıldığı, plan hükümlerinde dava konusu parsel için belirlenmiş olan çekme mesafesinin 1.bloktaki merdivenin ötelenmiş olması nedeniyle uygun olmadığı ve ruhsata bağlanamayacağı, 2.bloktaki bodrum ve zemin katlarda koridora ek oluşturulan kapalı alanların ruhsata bağlanamayacağı, balkonların yapılmamasının ruhsat gerektirdiği tespitlerine yer verildiği, İdare Mahkemesince; dava konusu işlemin dayanağı olan 24.10.2014 tarihli yapı tatil tutanağının hissedarlar muhatap alınarak düzenlendiği, bu tutanakta, bir site içerisinde bulunan tüm aykırılıkların tespit edildiği, dava konusu işlemde de davacıyı ilgilendiren kısmın nereler olduğu ayrıca belirtilmeden tüm aykırılıklardan sorumlu tutulduğu, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde düzenlenen sorumluluğun yerine getirilebilmesi için bu sorumluluğun tam olarak belirlenmesi gerektiği, ancak bu belirlemeden sonra malikten imara aykırı yapıyı kaldırmasının ya da ruhsata bağlamasının beklenebileceği, sorumlu olduğu bölüm açıkça belirlenmeksizin düzenlenen yapı tatil tutanağıyla, imara aykırı yapının yasal hale getirilmesi için gerekli bildirimin yapılmış sayılamayacağı, dolayısıyla yıkıma ilişkin encümen kararı alınamayacağı, dava konusu işlemlerin dayanağı olan yapı tatil zaptının 08.02.2017 tarih ve … İdare mahkemesinin E:…, K: … sayılı kararıyla iptaline karar verildiği gerekçesiyle söz konusu imalatların yıkımına ilişkin … tarih ve … sayılı Marmaris Belediye Encümeni kararının davacı yönünden iptaline karar verildiği, ... İdare mahkemesinin E:…, K: … sayılı kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının Danıştay Ondördüncü Dairesinin 09.05.2018 tarih ve E: 2018/1670, K: 2018/3528 sayılı kararıyla; davacı ...'in Mahkeme kararından önceki tarihte vefat etmiş olması nedeniyle dava dilekçesinin para cezasına ilişkin kısmı yönünden iptaline karar verilmesi, dava konusu yapı tatil zaptı yönünden ise davayı takip hakkı kendisine geçenlerin davayı takip edip etmeyeceklerinin saptanması amacıyla dosyanın işlemden kaldırılması gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince bozma kararına uyularak; davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulü ile ... İdare Mahkemesince verilen … tarih, E:…, K:… sayılı kararının kaldırılarak dava dilekçesinin para cezasına yönelik kısmı yönünden dilekçenin iptaline, yapı tatil tutanağı yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuatın ve dosya kapsamının incelenmesinden, ruhsat alınmadan yapılan yapılar ile ruhsatlı yapılarda ruhsat almayı gerektirdiği halde, alınmadan yapılan imalatların tespiti ve nihayet yıkımın yaptırıma bağlanmasına dair sürece yer verilmiş olduğu, bu sürecin tamamen yapıya ilişkin olduğu açıkça görülmektedir. Buna göre, bu tür yapılarda idarece uygulanacak yıkım yaptırımı için ruhsatsız ya da ruhsat ve eki projeye aykırı imalatın usulünce saptanmış ve tutanağa bağlanmış olması yeterli olup, ayrıca yapı ya da imalatı yapan kişinin saptanmasına gerek bulunmamaktadır. Zira, zikredilen Kanun hükmünde, ruhsatsız yapı ya da imalatın belirlenmesine dair hususları da içeren, yapının durdurulacağına dair tutanağın yapı yerine asılmasıyla bu tutanağın yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılacağı kuralı açıkça belirtilmiştir.
Bu itibarla, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde; "ruhsatsız yapı" esas alınarak düzenleme yapılmış olduğu, bu madde uyarınca verilen yıkım kararının yapıya yönelik olan ve yapıyı esas alan bir işlem olduğu dikkate alındığında, temyize konu Mahkeme kararının yıkım işleminin iptali yolundaki kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda; keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 24/01/2017 tarihli bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgeler değerlendirilmek suretiyle dava konusu … tarih ve … sayılı Marmaris Belediye Encümeni kararının yıkıma ilişkin kısmı hakkında yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.
Kararın, 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 3. fıkrası uyarınca para cezası verilmesine ilişkin kısmına gelince;
Usul hukukunun en temel ilkelerinden biri olan "taleple bağlılık" ilkesi uyarınca, idari yargı mercilerinde açılan davalarda; İdare Mahkemelerinin, davacının istemi ile bağlı olduğu, istemi genişletecek veya daraltacak biçimde karar verilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; davacı tarafından iptali istenilen … tarih ve … sayılı Marmaris Belediye Encümeni kararının onaylı projeye aykırılı imalatların 3194 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca 1 aylık yasal süre içerisinde ruhsata uygun hale getirilmediğinden bahisle para cezası verilmesine ilişkin kısmıyla ilgili olarak İdare Mahkemesince ayrı bir hukuki inceleme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, temyize konu kararın bu kısmında eksik hüküm kurulmuş olması sebebiyle hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Dava konusu işlemlerin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının … tarih ve … sayılı encümen kararıyla 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 2.fıkrası uyarınca verilen para cezasına ilişkin kısmının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
3. Kararın; … tarih ve … sayılı encümen kararıyla verilen yıkım ve 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinin 3. fıkrası uyarınca verilen para cezasına ilişkin kısmının ise BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 01/12/2020 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.