Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/11742 Esas 2020/13334 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/11742
Karar No: 2020/13334
Karar Tarihi: 15.06.2020

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2018/11742 Esas 2020/13334 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2018/11742 E.  ,  2020/13334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunun oluşması için failin işlediği bir suç nedeniyle hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla kendi kimliğini saklayarak, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanması ve o kişi hakkında iftira atmışcasına soruşturma ve kovuşturma yapılmasına neden olması gerekmektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09.05.2017 tarih ve 2014/9-207- 2017/266, 09.05.2017 tarih ve 2015/9-179- 2017/267 sayılı kararları ile birçok kararda, işlediği bir suç nedeniyle fail hakkında soruşturma bulunmaması, kimliği veya kimlik bilgileri kullanılan kişi adına düzenlenen bir belge olmayışı ve soruşturma yapılmamış oluşu ile tüm belge ve tutanakların sanığın gerçek kimliği ile düzenlenmesi halinde fiilin TCK.nın 268. maddesindeki suçu değil 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesinde "Görevle bağlantılı olarak sorulması halinde kamu görevlisine kimliği veya adresiyle ilgili bilgi vermekten kaçınılması veya gerçeğe aykırı beyanda bulunulması" şeklinde tanımlanan "kimliği birdirmeme" kabahatini oluşturacağı hususu açıkça vurgulanmıştır.
    Somut olayda, 15.04.2014 günü saat:23:00 sıralarında kolluk görevlilerince sanığın şüphe üzerine durdurularak yapılan kimlik kontrolü sırasında, sanığın kimliğinin yanında olmadığını söyleyerek adını ... olarak beyan ettiği, 16.04.2014 günü saat:01:40 sıralarında bahse konu sanığın ... olduğu, yakalaması bulunduğu ihbarı üzerine bahse konu yere tekrar gidildiğinde sanığa kimliği sorulduğunda, yakalaması olduğu için kaynı olan ...’ın kimlik bilgilerini vermediğini beyan ederek gerçek kimliğini itiraf etmesi ile tutanakların gerçek kimlik bilgilerine göre tanzim edildiği olayda, sanık hakkındaki bütün adli işlemlerin gerçek kimlik bilgileriyle yapıldığı, başkasının kimliğini ya da kimlik bilgilerini kullanarak kendisini suçsuz, diğer kişiyi ise işlemediği bir suçun faili olarak göstermediği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK.nın 268. maddesinde düzenlenen “başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması”suçunun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğu, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden temyiz incelemesine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının konusu eylemin oluşturduğu kabahatin zamanaşımına uğraması nedeniyle 5226 sayılı Kabahatler Kanunun 20/2-c maddesi gözetilerek “İdari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına”, 15.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.