12. Ceza Dairesi 2015/11218 E. , 2016/8384 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Maddi tazminat talebinin reddi, 1.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacı vekilinin 23.07.2014 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alındığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan ... Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/212 Esas - 2013/67 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) silah ticareti yapma suçundan gözaltına alındığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 03.02.2014 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 23.07.2014 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olmasının, davacı vekili tarafından bu bölümün temyiz edilmiş olmasının ve davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceğinin ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddini öneren tebliğnamenin 1. numaralı görüşüne iştirak edilmemiş, davacının hakkındaki idari soruşturmalar nedeniyle açtığı idari davalar için vekiline ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği vekalet ücretinin CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince gerçek maddi zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, bu yöndeki talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, ONANMASINA, 11.05.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.