Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2018/65
Karar No: 2018/361

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2018/65 Esas 2018/361 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Yargıtay 3. Ceza Dairesi'nin incelemesi sonucu, \"kemik kırığına neden olan yaralama eyleminde, TCK'nın 86/1. maddesi uyarınca belirlenen temel cezanın, TCK'nın 87/3. maddesine göre kemik kırığının hayati fonksiyonlara etkisi nazara alınarak temel cezanın yarısına kadar artırılabileceğine dair düzenleme karşısında, meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) derece olduğu anlaşılmakla, temel cezanın TCK'nın 87/3. maddesine göre (1/6) oranında artırılması orantılı kabul edildiğinden tebliğnamenin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir\" kararı verilmiştir. Sanığın mağdura karşı teşebbüs aşamasında kalan eylemi ve tamamlanan bedeni hareketleri sonucunda sadece kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralama suçu oluştuğu belirlenmiştir. Yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur. Kanun maddeleri: TCK'nın 86/1, 87/3, 62 ve 50/1-a maddeleri.
Ceza Genel Kurulu         2018/65 E.  ,  2018/361 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı Veren
    Yargıtay Dairesi : 3. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 140-346


    Kasten yaralama suçundan sanık ..."ın TCK"nın 86/1, 87/3, 62 ve 50/1-a maddeleri uyarınca 7.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.03.2014 tarihli ve 1319-170 sayılı hükmün, sanık müdafisi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesince 15.02.2017 tarih ve 6339-1395 sayı ile;
    "...Kemik kırığına neden olan yaralama eyleminde, 5237 sayılı TCK"nın 86/1. maddesine göre belirlenen temel cezanın, TCK"nın 87/3. maddesine göre kemik kırığının hayati fonksiyonlara etkisi nazara alınarak temel cezanın yarısına kadar artırılabileceğine dair düzenleme karşısında, meydana gelen kırığın hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) derece olduğu anlaşılmakla, temel cezanın TCK"nın 87/3. maddesine göre (1/6) oranında artırılması orantılı kabul edildiğinden tebliğnamenin bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
    A) Katılanın aşamalardaki beyanlarına, CD görüntüleri ve dosya kapsamına göre, sanığın katılana bıçakla saldırıp ardından kafa atmak suretiyle yaralama eyleminin bir bütün hâlinde silahla kasten yaralama suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, olayda bıçak da kullanıldığından 5237 sayılı TCK"nın 86/3-e maddesi gereğince silah artırımı da yapılmak suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    B) 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, sanığın kastının yoğunluğu ve meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığına göre 5237 sayılı TCK"nın 86/1. maddesi uyarınca temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi" isabetsizliklerinden bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiş,
    Daire Üyeleri H. Canan ve ...; "Olay tarihinde sanık ..."in müziğin sesini kısmasını isteyen müşteki ile çıkan tartışmada bıçakla yaralamaya teşebbüs edip, kafa atmak suretiyle müştekiyi kemik kırığına neden olacak şekilde yaraladığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
    Kavga sırasında birden fazla yumruk ve tekme atmak gibi her bir beden hareketi ayrı bir davranışı oluşturmakta ise de tüm bu bedeni hareketler tek bir fiil olarak kabul edilerek en ağır ve en şiddetli bedeni hareketten oluşan yara dikkate alınarak buna göre ceza tayin edilmektedir.
    Olayımızda sanığın kafa atmak suretiyle mağduru yaralaması şeklindeki bedeni hareket, kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralama suçunu oluşturmaktadır. Bunun dışında olayımızda tamamlanmış başka bir eylem söz konusu değildir.
    Tamamlanan suçun gerçekleştiği olayda artık teşebbüs aşamasında kalan ikinci bir yaralama suçundan bahsedilemez. Sanık tarafından yapılan tüm bedeni hareketler sonucunda tek kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralama suçu gerçekleştiğinden sadece bu suçtan hüküm kurulmuştur.
    Tamamlanan kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralama suçu gercekleşmemiş olsaydı bu takdirde teşebbüs aşamasında kalan suçtan bahsedilebilirdi. Tamamlanan suç söz konusu olduğu için kesici aletle yaralamaya teşebbüs suçundan bahsedilemez.
    Açıklamalardan anlaşıldığı gibi sanığın mağdura yönelik teşebbüs aşamasında kalan eylemi ve tamamlanan bedeni hareketleri sonucunda sadece kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralama suçu oluştuğu" düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
    Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi 02.06.2017 tarih ve 140-346 sayı ile (B) bendindeki bozma nedenine uymuş, (A) bendindeki bozma nedenine ise direnmiştir.
    Direnme kararına konu bu hükmün de sanık müdafisi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2017 tarihli ve 56039 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle dosya, CMK"nın 6763 sayılı Kanun"un 36. maddesiyle değişik 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesince 24.01.2018 tarih, 18756-862 sayı ve oy çokluğu ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanık hakkında mala zarar verme ve hakaret suçlarından verilen beraat hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup inceleme sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire çoğunluğu ile yerel mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanık hakkında kasten yaralama suçundan hüküm kurulurken TCK"nın 86. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinin uygulanması gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliği"nin 27. maddesi uyarınca öncelikle, aleyhe olan bozma kararına karşı sanığın beyanı alınmadan direnme kararı verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
    Yerel mahkemece bozmadan sonra yapılan yargılamada, sanık ve müdafisine Yargıtay bozma ilamı ile duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğe çıkarıldığı, sanığın tebliğe rağmen duruşmaya gelmemesi üzerine müdafisinin dinlenilmesi ile yetinilip sanıktan aleyhe bozmaya karşı diyecekleri sorulmadan önceki hükümde direnilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    1412 sayılı CMUK"un 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olup aynı kurala 5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddesinde de yer verilmiştir. Anılan bu Kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhine sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
    Bu itibarla, yerel mahkemenin direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Küçükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.06.2017 tarihli ve 140-346 sayılı direnme kararına konu hükmünün, aleyhe olan bozmaya karşı sanığın beyanı alınmadan yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 18.09.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi