15. Ceza Dairesi 2018/3736 E. , 2018/9515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52, 51, 53, 63.
maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suç tarihinde katılanı cep telefonunundan arayan ve kendisini komiser.... olarak tanıtan erkek bir şahsın şu an operasyon yaptıklarını ve 20.000 TL para gerektiğini söyleyip inandırması sonucu katılanın şahsın verdiği .... .... İş Bankası şubesine tanık ... adına 20.000 TL parayı gönderdiği, sanık ..."ın olaydan habersiz olan tanığın hesap numarasını daha önce kendisine havale geleceğini söyleyerek aldığı ve hesap numarasına paranın havalesini sağlayıp parayı çekmeye tanıkla birlikte gittiği, tanık .... nın çektiği parayı sanığa teslim ettiği, bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; bozma üzerine taraflar arasında uzlaştırma sağlanamadığından, dosya kapsamında toplanan delillere göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
Erteli hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılması ile yerine, “Erteli hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına; anılan maddenin 3. fıkrası gereğince, cezası ertelendiği için kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise maddenin 1 ve 2. fıkralarının uygulanmamasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.