Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/7721
Karar No: 2013/7853
Karar Tarihi: 09.12.2013

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2013/7721 Esas 2013/7853 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2013/7721 E.  ,  2013/7853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden açılmamış sayılmasına, davalı kooperatif yönünden zamanaşımı, diğer davalılar yönünden sıfat yokluğu nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, mahkemece temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilmiştir. Ek kararı süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin ortaklığından ihracına yönelik açılan davalar sonuçlanmadan müvekkiline düşen hissenin, haksız olarak satıldığını, yönetim kurulu yanında tüm üyelerin de kooperatifin yaptığı haksız işlemlerden dolayı alınan genel kurul kararına göre sorumlu olduklarını ileri sürerek, haksız ihraç ve davacıya düşen dairenin verilmemesi sebebiyle şimdilik 30.000,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ..., ...... ve ... vekili ile davalı ... vekili ve davalı kooperatifin davadan çekilen vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı ... aleyhine açılan dosyanın 19.06.2009 tarihinde işlemden kaldırıldığı ve süresinde yenilenmediği, davalılar ..., ...., ..., ... ve ... aleyhine açılan dava yönünden; Kooperatifler Kanunu"nun 28 ve devam eden maddeleri gereğince kooperatifin varlığının borçlarını karşılamaya yetmediği hallerde ortakların şahsen ve sınırlı olarak sorumlu tutulacağının anasözleşme ile hüküm altına alınabileceği, kooperatifin varlığının borçlarını karşılamaya yetmemesi durumu oluşmadığından kooperatif ortaklarının sorumluluğuna gidilemeyeceği, davalı kooperatif aleyhine açılan dava yönünden ise, 05.11.2000 tarihli ihraç kararının iptali istemli açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinden, davanın açılması ile meydana gelen zamanaşımı kesilmesinin, davanın açılmamış sayılması kararı ile hükümsüz hale geldiği, çıkma payının muacceliyet tarihine göre 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle, davalılar ..., ...ı, ..., ... ve ... aleyhine açılan davanın sıfat yokluğu, davalı kooperatif aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın açılmamış sayılmasına, karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1) Temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin 16.11.2011 tarihli ek karara ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    Davacı vekiline gerekçeli kararın tebliğ edildiği tarihte yürürlükte bulunan 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesinde “Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmüne; tebliğ tarihinde yürürlükte olan Tebligat Tüzüğü"nün 23. maddesinde "Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Muhatap meslek veya sanatını evinde icra ediyorsa, kendisi bulunmadığı takdirde memur veya müstahdemlerinden birine, bunlardan hiç biri bulunmazsa tebliğ, birlikte oturan 22. maddenin son fıkrasında gösterilen ailesi efradına (karı, koca, hısım, evlatlık gibi birlikte oturan kimselere) veya hizmetçilerinden birine yapılır." hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümlerde, muhatabın bulunmama nedeninin araştırılması ve tebliğ belgesinde gösterilmesi gerektiğine yönelik bir düzenleme getirilmemiştir. Önce muhatabın aranması, muhatabın tevziat saatinde o yerde bulunmadığının ancak aynı gün tevziat saatinden sonra döneceğinin tespiti halinde daimi memur veya müstahtemlerden birine, bunlar da yok ise aynı konutta oturan kişilere ya da hizmetçilerden birine yapılması gerekir.
    Tebligat Kanunu"nun 20. maddesinde, tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için "13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza .... Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21. maddeye göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak tebligatlarda tebliğ, tebliğ evrakının 13, 14, 16, 17 ve 18. maddelerinde yazılı kişilere verildiği tarihte veya ihbarname kapıya yapıştırılışsa bu tarihten itibaren 15 gün sonra yapılmış sayılır. "hükmüne; Tüzüğün 26. maddesinde " Bu tüzüğün 18, 19, 20, 22, 23 ve 24. maddelerinde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memurunca durum ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ tutanağına yazılır; altı imzalattırılarak tebliğ edilecek evrak beyanı yapana verilir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar; almaktan veya imzadan kaçınırlarsa, tebliği yapan, durumu tutanağa yazar ve imzalar. " hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, davacı vekiline işyerinde yapılan gerekçeli karar tebliğine ilişkin belgede, muhatabın tevziat saatinde işyerinde bulunmadığına ve aynı gün döneceğine ilişkin bir tespite yer verilmediği gibi, muhatabın geçici olarak başka bir yere gidip gitmediği hususunda da bir açıklamanın da bulunmadığı görülmüştür.
    Öte yandan, geri çevirme kararı üzerine dosyaya eklenen SGK kayıtlarına göre, tebligatı alan...."in, davacı vekilinin çalışanı olmadığının anlaşılmasına göre, gerekçeli kararın davacı vekilince beyan edilen öğrenme tarihi olan 31.10.2011 tarihinde tebliğ edildiğinin kabulü gerekir. Bu durumda 15.11.2011 tarihinde yapılan temyizin süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden, yerel mahkemesinin temyiz isteminin süreden
    reddine ilişkin 16.11.2011 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, asıl karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
    2) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin 26.05.2011 tarihli hükme yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz isteminin süre yönünden reddine ilişkin 16.11.2011 tarihli ek kararın kaldırılmasına (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin 26.05.2011 tarihli hükme yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan onama harcının istek halinde temyiz eden iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi