17. Ceza Dairesi 2016/5902 E. , 2016/9442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK"nın 231/8-son cümlesi hükmü uyarınca, suç tarihi olan 09.10.2009 ila hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği 19.08.2010 tarihine kadar geçen sürede dava zamanaşımı süresinin işlediği, bu tarihten sonra ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 04.03.2014 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle hükmün açıklandığı, böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 19.08.2010 ila ikinci suçun işlendiği 04.02.2013 tarihi arasında dava zamanaşımının durduğu dikkate alınarak yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç islemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da şartlarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 168/1, 31/3, 62. maddelerine ilişkin ilk hükmün açıklanması sırasında anılan Yasa"nın 31/3. maddesinin 168. maddesinden önce uygulaması suretiyle hükmün değiştirilmesi, sonuca etkili görülmediğinden; oluş ve dosya içeriğine göre, mağdurun, evinden çalınan televizyon ve uydu cihazını satılabileceğini düşündüğü ikinci el eşya alım-satımı yapan işyerlerinden araştırıp, temyize gelmeyen sanık..."ın işyerinde olduğunu tespit ettiği, durumu haber verdiği polis ekibi tarafından adı geçenin işyerinden alınan eşyanın mağdura teslim edildiği olayda, koşulları bulunmadığı halde, 5237 sayılı TCK"nın 168/1. maddesi ile cezadan indirim yapılması, aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Yargılama gideri olarak hesaplanan 9,00 TL"nin, 5271 sayılı CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik gözetilerek, terkin edilecek miktar olan 20,00 TL"nin altında kaldığının anlaşılması karşısında, hazineye yükletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, yargılama giderine ilişkin kısmın çıkartılarak, ""yargılama gideri olarak hesaplanan 9,00 TL"nin, CMK"nın 324/4. maddesine 6352 sayılı Kanun"un 100. maddesiyle eklenen değişiklik doğrultusunda hazineye yükletilmesine"" karar verilmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.