Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/12377
Karar No: 2021/16497
Karar Tarihi: 15.12.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/12377 Esas 2021/16497 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işveren tarafından haksız feshedildiği iddiasıyla açılan işe iade davası kısmen kabul edilmiştir. Yargıtay kararıyla bozulan kısım, fazla mesai ücretinin hesaplanması konusunda yapılan yanlış hesaplama nedeniyle olmuştur. Mahkeme, bozma kararına uyarak bu hususta yeniden inceleme yapamayacağı için davacının yıllık 270 saati aşan fazla çalışmalarının mahsup edilmesi suretiyle hesaplama yapılması gerektiğine karar vermiştir. Asıl hüküm gereğince ise, davalının ücret farkı alacağı, eşit davranmama tazminatı, jestiyon primi, fazla çalışma ücreti ve mobbing sebebiyle manevi tazminat alacaklarının davacıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17. ve 18. maddeleri: iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle veya bildirim süresi ve tazminat ödeyerek feshedilebileceğini düzenlemektedir.
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu: usuli kazanılmış hak kurumuna ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır.
9. Hukuk Dairesi         2021/12377 E.  ,  2021/16497 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini, ... 1. İş Mahkemesinin 2012/445 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açtıklarını, yapılan feshin haksız olduğunu ileri sürerek, ücret fark alacağı, eşit davranmama tazminatı, jestiyon primi, fazla çalışma ücreti ile mobbing sebebiyle manevi tazminat alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş akdinin performansının düşük olduğu ve kendisine verilmiş olan hedeflere ulaşamadığı, tüm uyarılara rağmen 2011 yılı ara ve son döneminde hedeflerin hep gerisinde kalması ve 2012 yılındaki performansında da hiçbir düzelme olmadığı gerekçesiyle, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. ve 18. maddeleri uyarınca feshedildiğini, mobbing olarak algılanmasını gerektirecek herhangi bir olay yaşanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Yargıtay İlamı ve Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemenin davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk kararı taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin 13.01.2020 tarih ve 2017/26552 esas 2020/47 karar sayılı ilamı ile; jestiyon prim talebi yönünden karar verilmesi gerektiği, davacının dava dilekçesinde haftanın 5 günü çalıştığını iddia ettiği, haftalık 45 saati aşan çalışmaları karşılığı hak kazandığı ücretlerini talep ettiği, fazla sürelerle çalışma ücret talebinde bulunmadığı, buna rağmen davacı talebi aşılarak hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nda (keza mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nda) "usuli kazanılmış hak" kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir.
    Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu kazanılmış hak yeni bir hükümle ortadan kaldırılamaz. Bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemez. Zira, bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak teşkil eder.
    Somut uyumazlıkta, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi"nin 2017/26552 esas 2020/47 karar sayılı ilamı ile; fazla mesai ücretinin hesabı konusunda, davacının dava dilekçesinde, haftanın 5 günü çalıştığını iddia ettiği, haftalık 45 saati aşan çalışmaları karşılığı hak kazandığı ücretlerini talep ettiği, fazla sürelerle çalışma ücret talebinde bulunmadığı, buna rağmen davacı talebi aşılarak hesaplama yapılmasının hatalı olduğu yönünde bozma yapılmıştır.
    Dosya içeriğine göre, bozmadan önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iş sözleşmesindeki fazla çalışmalarının aylık ücret içinde ödeneceğine ilişkin hüküm dikkate alınarak hesaplama yapılmış olup bu konuda herhangi bir bozma yapılmamasına ve Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen sözleşme hükmü dikkate alınmaksızın yapılan hesaplamaya göre davacının fazla mesai ücreti alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmıştır.
    Yukarıda açıklandığı şekilde bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremeyeceğinden, Mahkemece yapılacak iş; bozma doğrultusunda davacının tespit edilen fazla çalışmalarından yıllık 270 saatin mahsubu suretiyle yapılacak hesaplamaya göre davacının fazla mesai ücreti alacağını hüküm altına almaktır. Davalı yararına oluşan usuli kazanılmış hak ihlal edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.12.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi