23. Hukuk Dairesi 2013/5833 E. , 2013/7836 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında ... Noterliği"nin 06.03.2006 tarih ve 3055 ve 3058 yevmiye sayılı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri düzenlendiğini, davalının aynı zamanda sözleşme konusu taşınmazda büyük pay sahibi olduğunu, müvekkillerinin davacı ..."ya bir daire, davacı ..."ya 15-17 m² işyeri teslim edilmesi karşılığında taşınmazdaki paylarını devretmeyi vaat ve taahhüt ettiklerini, sözleşmede imar durumu alınması, buna dair ifraz, tevhit ve mülkiyet durumu hususunda yasal işlemlerin yerine getirilmesi, inşaatın plan, proje, ruhsat dahil bütün resmi işlemlerin tamamlanmasını müteakip, makul bir sürede inşaata başlanacağı ve temel üstü vizesi tarihinden itibaren 24 ay sonunda yapı kullanım izin belgesi alınarak taahhüt edilen daire ve işyerinin davacılara tesliminin davalı tarafından taahhüt edildiğini, bir aşamadan sonra taahhüdün süresi belli olmakla birlikte 24 aylık bu sürenin ne zaman başlayacağının belirsiz olduğunu, bu durumun sözleşmenin ifası ve akıbeti konusunda belirsizlik oluşturduğunu, sözleşmenin imzalanmasından itibaren geçen 5 yıldan fazla sürede İmar Kanunu"yla ilgili bir uygulama dışında herhangi bir yasal girişim, inşaatla ilgili plan, proje ve sair resmi işlem gerçekleştirilmediğini, ihtarname keşidesine rağmen gerek plan ve proje gerekse süre konusunda belirsizliğin devam ettiğini ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin feshini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin sözleşmenin ifası konusunda gerekli tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, taşınmazın yeni imar düzenlemesi nedeniyle malik sayısının 11 kişiye çıktığını, 20159 ada 6 ve 7 parsel olarak düzenlendiğini, arsa sahiplerinin birlikte başvurmaması nedeniyle imar düzenlemesinin yapılamadığını, BK"nın 358 ve 369. maddelerine göre; akdin tek taraflı feshedilebilme yetkisinin tanındığını, arsa sahibinin ancak müteahhidin tüm zararlarını karşılamak kaydı ile akdi fesh edebileceğini, müvekkilinin BK"nın 106. maddesine göre herhangi bir kusuru bulunmadığından müvekkilinin akdin ifasında temerrüde düşmediğini, müvekkilinin temel üstü ruhsatının alınabilmesi için arsa sahiplerini beklediğini, arsa sahipleri başvuru yapmadığından inşaata başlanamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmelere göre davalının işi anahtar teslimi olarak temel üstü vizesi alındıktan sonra 24 ay içerisinde yapmayı taahhüt ettiği, revizyon gören tapu kaydında, taşınmazın öncesinde 449 ada 14 parsel olarak kayıtlı iken sözleşmenin yapım tarihinden önce 23.02.2006 tarihinde ve 03.05.2002 tarihinde taşınmazın maliklerinden birisinin davalı yüklenici firma olduğunun belirlendiği, aynı zamanda tapu kütüğünün beyanlar hanesinde Salih Tüfekçi, Kazım Tüfekçi, Ahmet Erişen, Abdi Ökten, Yılmaz Eroğlu, Mehmet Erden’e ait 19.10.1987 tarihli “zemine yönelik” olarak kaydın yer aldığı, buna göre yüklenicinin davacılarla bu maliklerin varlığını bilerek sözleşme imzaladığı ve sözleşmeyi süresinde ifa etmeyi kabul ettiği, davacıların davalıya 06.03.2006 tarihinde yapmış oldukları bu sözleşmeden sonra makul süre tanıyarak 12.10.2011 tarihine kadar sözleşmenin ifasını bekledikleri, bu arada 17.01.2011 tarihli ihtarname ile de ediminin yerine getirmesi konusunda talepte bulundukları, her ne kadar bilirkişi raporunda davacıların da ortak kusuru olduğu belirtilmiş ise de sözleşmenin ifasında basiretli bir tacir olarak davranması gerekli olan davalının sözleşmenin yerine getirilmesi için diğer maliklerle anlaşma yoluna gitmediği, bu konuda bir çaba göstermediği ve hatta bu çabayı davacılardan beklediği, oysa davacıların bu sözleşmenin yerine getirilmesini dava tarihine kadar makul süreyi aşacak sürede bekledikleri, davalının bu edimini yerine getirmediği sürece temel üstü vizesinin alınamayacağı ve inşaatın yapılması için belirlenen 24 aylık sürenin başlamayacağı, bu nedenle somut olayda davacıların kusuru olmadığı, bilakis sözleşmeyi yerine getirmekle yükümlü olan davalı yüklenicinin kusurlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile, davacıların ... Noterliği’nin 06.03.2006 tarihli 3055 ve ... yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden BK"nın 106/2. maddesine göre döndüğünün tespitine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 09.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.