16. Hukuk Dairesi 2015/4292 E. , 2016/8285 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmazın tümünün sonraki günlü davalı ... Tüzel Kişiliğinin dayandığı tescil hükmüyle oluşan tapu kaydının kapsamında kaldığı, davacı Hazinenin tutunduğu idari yoldan oluşan önceki günlü tapu kaydının ise dava konusu 108 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 4000 metrekare yüzölçümündeki kesimini kapsadığı, dolayısıyla tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının iç içe girdiğinin anlaşıldığı; böyle bir durumda, hukuki değerini yitirmeyen önceki tarihli tapu kaydına değer verilmesi gereğine işaret edilerek; çekişmeli taşınmazın 4000 metrekare yüzölçümündeki kesiminin davacı Hazinenin tutunduğu önceki günlü tapu kaydının kapsamında kaldığı göz önüne alınarak sözü edilen kesimin davacı Hazine adına geriye kalan kesimin ise davalı ... Tüzel Kişiliği adına tesciline karar verilmesi gereği”ne değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile eski 108 ada 4 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde kalıp da belediyece yapılan imar parselasyon çalışması sonrası 296 ada 11 parsel numarasını almış olan ve davalı Deştiğin Belediyesi adına tapuya kayıtlı bulunan taşınmazın 18.05.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (M) harfi ile tanımlanan 354,74 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, raporda (F) harfi ile gösterilen ve belediyece yapılan imar parselasyon çalışmalarında yol olarak terkin edilmiş olan 1.605,24 metrekarelik bölümünün davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 108 ada 4 parsel sayılı taşınmaz sınırları içerisinde ve Hazine tapusu kapsamında kalıp da belediyece yapılan imar parselasyon çalışması sonrası 295 ada 8; 295 ada 9; 296 ada 10; 298 ada 4; 298 ada 5 ve 298 ada 6 parseller olarak tespit edildikten sonra dava dışı 3. şahıslara satışı yapılan ve sırasıyla 295 ada 8; 295 ada 9; 296 ada 10; 298 ada 4 parsel sayılı taşınmazların (L), (K), (N) ve (O) ile gösterilen bölümleri ve 298 ada 5 ve 6 parsellerin tümü için hükümde gösterilen tazminat tutarlarının davalı ...’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve davalı ... temsilcileri tarafından esasa ve yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, 11.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 19.01.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na eklenen 36/A maddesi ile "kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı Kadastro Mahkemeleri ile Genel Mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderine hükmolunamayacağı” düzenlenmiştir. Davacı Hazine tarafından tapu iptali ve tescil istemiyle dava açılmış olup, çekişmeli taşınmaz Belediye tarafından yapılan parselasyon çalışması ile bir çok parsele ayrılmış ve bunun üzerine davacı Hazine vekili 20.5.2010 tarihli beyan dilekçesi ile dayanak tapusu içerisinde kalıp da parselasyon yapıldıktan sonra 3. kişilere satışı yapılan taşınmazlar bakımından davasını tazminat talebine dönüştürmüş, kalan bölümler yönünden ise tapu iptal ve tescil talebiyle davasına devam etmiştir. 18.05.2012 tarihli fen bilirkişi raporunda (M) harfi ile tanımlanan ve tapuda davalı ... adına kayıtlı 296 ada 11 parsel sayılı 354,74 metrekarelik bölümün tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, raporda (F) harfi ile gösterilen ve belediyece yapılan imar parselasyon çalışmalarında yol olarak terkin edilmiş olan 1.605,24 metrekarelik bölümünün davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğine göre; tazminata konu edilen bölümler dışında kaldığı anlaşılan (M) ve (F) ile gösterilen bu taşınmazlar yönünden, Hazine tarafından açılan davada, anılan kanun hükmü gereğince davalı ... aleyhine yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretine hükmedilmeyeceği dikkate alınmaksızın, bu taşınmaz bölümleri yönünden de yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı ...’ye yüklenmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.