Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13594 Esas 2020/1703 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13594
Karar No: 2020/1703
Karar Tarihi: 12.02.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13594 Esas 2020/1703 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/13594 E.  ,  2020/1703 K.

    "İçtihat Metni"

    14. Hukuk Dairesi
    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, dava konusu 914 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ..., davaya bir diyeceği olmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 914 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
    Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
    6100 sayılı HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan herkes davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı kanunun 51. maddesine göre de, dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir. 4721 sayılı TMK’nın 9. maddesine göre, fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir. Aynı kanunun 10. maddesine göre de ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır. 11. maddeye göre ise erginlik 18 yaşının doldurulmasıyla başlar. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.01.1976 günlü ve 477/12 sayılı kararına göre, davada taraf olma ehliyeti, medeni haklardan yararlanma hakkının bir sonucudur. Reşit olmayan kimse; medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksun bulunması nedeniyle her ne kadar kendisi dava açamaz ise de sözü edilen haklardan yararlanma ehliyetine haiz bulunduğundan aleyhine dava açılabilir. Ancak, davalının reşit olmadığının mahkemece her ne suretle olursa olsun öğrenilmesi halinde re"sen kanuni mümessile tebligat yapılması gerekir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler gereğince, somut olayda; taşınmaz paydaşlarından muris ... mirasçısı davalı ..."nın nüfus kaydına göre 25.08.1994 doğumlu olduğu görülmektedir. Davalı ..."nin dava tarihinde ve hükmün verildiği tarihte 18 yaşından küçük olduğu henüz reşit olmadığı anlaşıldığından, bu hissedar hakkındaki davanın varsa velilerine yoksa vasi tayini sureti ile belirlenecek yasal temsilcilerine yöneltilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken dava dilekçesi ve gerekçeli karar tebligatının davalı küçük ..."nin kendisine tebliğ edilerek HMK"nın 51. maddesine göre dava ehliyeti bulunmayan kişi aleyhine verilen hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.