Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/82 Esas 2020/3304 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/82
Karar No: 2020/3304
Karar Tarihi: 18.02.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/82 Esas 2020/3304 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir kasten yaralama davasında suça sürüklenen çocuğa yönelik cezanın alt sınırı belirlenirken, savunması alınmadan beyanıyla yetinilmesi, ek savunma hakkının tanınmadan suça sürüklenen çocuğun haklarının kısıtlanması, ağır yaralama niteliğindeki \"yüzde sabit iz\"in tedavi edilemeyeceğinin hesaba katılmaması, sosyal incelemenin yapılması ve suça sürüklenen çocuğun avukatının duruşma gününe çağrılmadan hüküm verilmesi gibi nedenlerle kararın bozulması gerektiği belirlenmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle belirtilmiştir:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1, 86/3-c ve 87/1-c, 87/1-son maddeleri
- Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin \"Adil yargılanma hakkı\" başlıklı 6. maddesi
- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın \"Hak arama hürriyeti\" başlıklı 36. maddesi
- Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226, 321 ve 326. maddeleri
- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35/1 ve 35/3. fıkraları.
3. Ceza Dairesi         2020/82 E.  ,  2020/3304 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1)Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-c ve 87/1-c, 87/1-son maddelerinde öngörülen cezanın alt sınırının 5 yıl hapis cezası olması nedeniyle, savunmasının yargılamayı yapan mahkemece alınması gerektiği gözetilmeyerek ve yenilenmesi mümkün işlem olmasına rağmen görevli mahkemesince beyanı alınmadan, görevsiz mahkemede alınan beyanı ile yetinilmesi,
    2)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas ve 2017/247 sayılı Kararında belirtildiği üzere, suça sürüklenen çocuğa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
    3)Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğindeki "yüzde sabit iz" in basit tıbbi müdahale giderilmesinin mümkün bulunmadığı gözetilip, suça sürüklenen çocuğa verilen temel cezanın 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince tayin olunması gerekirken TCK"nin 86/2. maddesinin esas alınması,
    4) Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen ... hakkında 5395 sayılı ... Koruma Kanunu"nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması durumunda aynı Kanun"un 35/3. fıkrası gereğince bahse konu durumun nedeninin gerekçeli kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    5) Hükmün açıklanması için yapılan yargılamada, suça sürüklenen ... müdafiine duruşma günü bildirilmeden duruşma yapılıp karar verilmek suretiyle suça sürüklenen çocuğun savunma hakkının kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına 18.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.