Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 306 parsel sayılı taşınmazlarına komşu parsel maliki davalının haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalıya ait taşınmazın davacılara ait parsele tecavüzlü olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi ile ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, kayden davacılara ait çekişme konusu 306 parsel sayılı taşınmaza davalının teknik bilirkişi rapor ve krokisinde gösterildiği şekilde elatıldığının belirlenmesi suretiyle davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Ancak, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden 302 parsel maliki tarafından 3402 sayılı Kadastro Yasasının 5304 Sayılı Yasa ile değişik 41. md. hükmü uyarınca tersimat hatası bulunduğu gerekçesi ile idareye yapmış olduğu müracaat neticesinde gerçekten de hatanın bulunduğu saptanarak, gerek davacılara ait 306 gerekse davalıya ait 302 parsel sayılı taşınmazların yüzölçümlerinin değiştirildiği ve buna göre de mülkiyet durumlarının belirlendiği görülmektedir. Öte yandan, idarece yapılan düzeltmeye karşı davacılar tarafından 4721 sayılı TMK’nun 1026 md.hükmü uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın ret ve açılmamış sayılması kararı ile sonuçlandığı görülmektedir. Buna göre, yapılan tersimat düzeltmesinin halen ayakta olduğu sabittir.Oysa mahkemece tersimat hatasının düzeltilmesinden önceki çaplar gözetilerek keşif yapılmış ve buna göre de karar oluşturulmuştur. Hatanın giderilmesi sonucu taşınmazların geometrik durumlarında değişiklik olduğu gözetilmek suretiyle buna ilişkin haritanın keşfen uygulanarak, davalının davacılara ait taşınmaza bir elatma olgusunun bulunup bulunmadığının belirlendikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, anılan hususun göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.