23. Hukuk Dairesi 2013/4094 E. , 2013/7818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, taraflar arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin inşaatı süresinde teslim etmediğini, eksik ve ayıplı iş yaptığını ve fazladan dubleks daire yaptığı halde paylaşıma dahil etmediğini ileri sürerek, maddi tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamı ve bilirkişi raporu dikkate alınarak, fazladan yapılan daireden dolayı davacı arsa sahiplerine isabet eden bedel ile kira tazminatı bedelinin tahsiline; eksik ve kusurlu işbedelinin ise bozma ilamı sonrasında ıslah edilerek artırıldığı, dava tarihinden sonra yürürlüğe giren HMK"nın 107. maddesi gereğince bu talebe ilişkin davanın, belirsiz alacak davası olup, bilirkişi raporuyla belirgin hale geldiği ve böylece davacının iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmadan talep miktarını artırabileceği gerekçesiyle, ıslah ile artırılan kısım dahil eksik ve kusurlu işbedelinin tahsiline karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Davadaki istek kalemleri arasında 5.000,00 TL eksik işler bedeli ile 3.000,00 TL ayıplı işlerin giderilme bedeli de vardır. Dava, 1086 sayılı HUMK"nın yürürlükte olduğu 04.08.2005 günü açılmıştır. Bozma öncesinde alınan bilirkişi raporunda davacıların anılan kalemlere yönelik alacağının toplam 17.500.00 TL olduğu belirlenmiş, ancak yine bozmadan önce davacılar vekili tarafından ıslah işlemi yapılmamıştır. Bu istek kalemleri için, taleplerin aşıldığı da belirtilerek mahkemenin ilk kararı bozulmuş ve bozma ilamından sonra davacı vekili aynı taleplerini ıslah ederek 17.500.00 TL"ye çıkarmıştır. Öncelikle, Yargıtay"ın istikrarlı uygulamasına göre, bozmadan sonra ıslah yolu ile talebin bu şekilde artırılması mümkün olmadığı gibi, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren HMK"nın 107. madde hükmü ile
belirsiz alacak davası açılabilmesi imkan dahiline alınmış ise de, eldeki davanın açıldığı tarihte de belirsiz alacak davası açılamayacağı açıktır. Bu durumun aksi düşünülse dahi, HMK"nın 107/2. madde hükmünde ifade edildiği üzere, alacağın miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu “anda”, talep artırılabilecektir. Bu “an” ise somut olayda, bozma öncesi ve 1086 sayılı yasanın yürürlükte olduğu dönemde ortaya çıkmıştır.
Yukarıda saptanan hukuksal durum karşısında, mahkemece yapılması gereken iş, davacılar vekilinin eksik ve kusurlu işler bedeline yönelik dava değerinin artırılması talebinin, ıslah işlemi olarak değerlendirilerek, şartları oluşmadığından bu talebin reddi ile bozma öncesinde bu kalemler için talep edilen miktarın hüküm altına alınmasından ibarettir.
Açıklanan nedenlerle, hükmüne uyulan bozma ilamına da aykırı şekilde bu iki kalem istek hakkında talep aşılarak hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.