Esas No: 2018/1501
Karar No: 2022/6019
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/1501 Esas 2022/6019 Karar Sayılı İlamı
Özet:
11. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, bir kişiye sahte belge kullanma ve defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçlarından hüküm verildiği ve bu hükümlerin temyiz edildiği belirtiliyor. Kararda yer alan incelemeler sonucunda, sahte belge kullanma suçuna ilişkin hükümde olağanüstü dava zamanaşımı gerçekleştiği ve bu nedenle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesine karar verildiği ifade ediliyor. Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçuna ilişkin hükümde ise, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadığı ve maddi gerçeğin tespiti bakımından eksiklikler olduğu gerekçesiyle hüküm bozuluyor. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı sonrasında yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanarak, kararda belirtilen kanun maddeleri 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4 ve 53. maddeleri, bu maddelerin açıklamaları ise yukarıdaki özetten anlaşılabilir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte belge kullanma, defter, kayıt ve belgeleri gizleme
1-''2007 takvim yılında sahte belge kullanma' suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen suçun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2-''Defter, kayıt ve belgeleri gizleme'' suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
a)Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçunun oluşabilmesi için, "varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit" olan defter ve belgelerin, saklama zorunluluğu olan 5 yıllık süre içerisinde usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen vergi incelemesi için yetkili memura ibraz edilmemesinin gerekli olduğu nazara alındığında; 28.06.2010 tarihli ve 2010-114/38 sayılı vergi suçu raporu ile ekindeki vergi inceleme raporlarında, mükellefin 30.05.2010 tarihli defter belge isteme yazısı ile ibrazı istenen 2005 yılı yasal defter ve belgelerine ilişkin tasdik, basım bilgisi veya başkaca tespitin yer almadığının anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; inceleme için istenen defter ve belgelerin varlığına dair noter tasdik bilgisi, belge basım formu bildirimi veya başkaca tespitlerin bulunup bulunmadığı ilgili idareden sorularak getirtilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
b)Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 07.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.