![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2014/8751
Karar No: 2015/1764
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8751 Esas 2015/1764 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ..., 20.07.2012 tarihli dava dilekçesinde; üzerinde halen ikamet ettiği evinin bulunduğunu, ..... (.....) Köyü 83 parsel sayılı taşınmazın,............. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/206 Esas 2008/167 Karar sayılı ilâmı ile krokide (A) ile gösterilen 1022,56 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verildiğini, bu kararın Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/12/2009 gün ve 2009/16776-2009/18684 sayılı ilâmı ile onanarak 01/02/2010 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, (A) bölüm üzerinde halen ikâmet ettiği evinin bulunduğu kısmın 6292 sayılı Kanun gereğince adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, dava, her ne kadar 6292 sayılı Kanun kapsamından yararlanmak için açılmış tespit ve tescil davası ise de; dava konusu taşınmazın, 2/B alanında kaldığı gerekçesiyle, ............. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/206 Esas 2008/167 Karar sayılı ilâmı ile tapu kaydı iptal edilerek, Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmış; ancak, 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi gereğince 2/B vasfıyla tapusunun iptaline karar verilen ve henüz infaz edilmemiş ilamların uygulanmayacağı, tapuların geçerli olacağı kabul edilmiş olduğundan, dava konusu taşınmazın tapusunun geçerli olduğu ve davalı Hazinenin taşınmaza malik olmadığı anlaşıldığından, davacının dava açmakta hukukî yararının bulunmadığı, davacının, ancak, taşınmazın tapu maliklerine karşı, aralarındaki hukukî ilişkiye dayanarak dava açabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6292 sayılı Kanuna dayalı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1973 yılında 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış ve 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1971 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise; kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu taşınmazın, 2/B alanında kaldığı gerekçesiyle,............. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/206 Esas 2008/167 Karar sayılı ilamı ile tapu kaydı iptal edilerek, Hazine adına tapuya tesciline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, ancak, henüz tapuda infaz edilmediği, taşınmazın halen tapuda kişiler adına kayıtlı olduğu, 6292 sayılı Kanundan faydalanmak için davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gibi, taşınmaz halen tapuda kişiler adına kayıtlı olduğundan, Hazinenin pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığı, davacının tapu maliki kişiler aleyhine açılmış bir davasının da bulunmadığı gözönüne alınarak, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/03/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.