12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/10911 Karar No: 2016/8320 Karar Tarihi: 11.05.2016
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/10911 Esas 2016/8320 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/10911 E. , 2016/8320 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : Beraat
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde katılanın öksürük ve eklem ağrısı şikayetiyle iğne yaptırmak istediğini söyleyerek ... Devlet Hastanesine başvurduğu, reçetesiz iğne yapılmayacağının belirtilmesi üzerine ... Mahallesi aile hekimliğindeki muayenesi sonrası reçete yazıldığı, katılanın reçetesi ile yeniden hastaneye gittiği ve reçetede yazılı olan Dikleron isimli ağrı kesici ilacın nöbetçi hemşire olan sanık tarafından guliteal bölgenin üst dış kısmından enjekte edildiği, katılanın iğne sonrası sol ayak bilek kısmından sonrasında hissizlik oluştuğu, aynı gün ... Devlet Hastanesine sevk edildiği, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 16.04.2011 tarihli raporda; sinir zedelenmesi teşhisi konulup 24 gün istirahatı uygun olduğunun belirtildiğinin kayıtlı olduğu, ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı EMG Laboratuvarı 02.05.2011 tarihli EMG raporunda; elektrofizyolojik olarak solda siyatik sinirin peroneal ve tibial dalının etkilendiği hasarlanma ile uyumludur.” şeklinde kayıt bulunduğu 02.06.2011 tarihli raporunda ise her iki üst ekstremite 5/5 kas gücü ve sağ alt ekstremite 5/5 kas gücünde sol alt ekstremitede düşük ayak, sol ayak dorsofleksiyonda kısıtlılık olduğu, beyin cerrahi ile konsülte edilen hastada cerrahi bir patoloji düşünülmediği, sol düşük ayağı olan hastanın kontrol emg bulguları ile değerlendirildiğinde solda siyatik sinirde tibial ve peroneal hasarlanma olup basit bir tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin saptandığının belirlendiği ve mağdurun tedavisinin bir süre devam ettiği, mağdurun Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu"nca yapılan muayenesi sonunda düzenlenen 16.04.2014 tarihli raporuna göre ise "Dava konusu olayda kişiye gluteal bölgeden intramüskuler enjeksiyon yapıldığının belirlendiği, enjekte edilen ilaçların doku içi yayılımı ile sinir hasarına neden olabileceklerinin tıbben bilindiği, bu durumun enjeksiyonların tekniğine uygun yapılması durumunda da daha önceden öngörülemeyecek ve önlenemeyecek arazlara sebep olabildiği, bu durumun her türlü özene rağmen oluşabilecek herhangi bir kusur ve ihmalden kaynaklanmayan komplikasyon olarak nitelendirildiği, enjeksiyonun yapılış tekniği ve uygulanan bölgenin uyumsuzluğu yönünden tıbbi bir delil de tanımlanmadığından, tüm bulgular bir bütün olarak değerlendirildiğinde, enjeksiyonu uygulayan sağlık personeline herhangi bir kusur izafe edilemediği oy birliği ile mütalaa olunur"şeklinde görüş belirtilmesi karşısında katılanda meydana gelen sağlık sorununun oluşmasında sanığın kusurunun bulunmamasından dolayı sanık hakkında CMK"nın 223/2-c maddesi gereğince beraat kararı verilmesine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç açısından sanığın taksirinin bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın, eksik inceleme ile beraat kararı verildiğine ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 11.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.