Esas No: 2017/10817
Karar No: 2022/6051
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/10817 Esas 2022/6051 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçlarından hüküm verilen ve temyiz incelemesi sonucunda mahkumiyet hükmü bozulan bir sanığın durumu ele alınmaktadır. Kararda, sanığın sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarından dava açıldığı belirtilmektedir. Ancak, sanık hakkında sahte fatura kullanma suçuyla ilgili olarak usulüne uygun bir mütalaa bulunmadığı ve olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düştüğü belirtilmektedir. 2009 takvim yılında Vergi Usul Kanunu'na aykırılık suçundan ceza verilirken, 2010 takvim yılında bu suçtan mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Ancak, mahkeme kararında, sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarının ayrı suçlar olduğu ve sanığın her iki suçtan da ayrı ayrı yargılanması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu'na aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1) “2009 takvim yılında Vergi Usul Kanunu’na aykırılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Konya Vergi Dairesi Başkanlığının mütalaasının ”sahte fatura düzenleme” suçuna ilişkin olduğu, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2012 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK‟nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaadan farklı olarak sanık hakkında “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davaları açıldığı ve “sahte fatura kullanma” suçundan 213 sayılı Kanun’un 367. maddesine göre usulüne uygun verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşılmış ise de, zamanaşımının olumsuz bir muhakeme şartı olarak kovuşturmaya engel olduğunun anlaşılması karşısında;
Sanığa yüklenen “2009 takvim yılında Vergi Usul Kanunu’na aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 30.12.2009 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
2) “2010 takvim yılında Vergi Usul Kanunu’na aykırılık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
1) Konya Vergi Dairesi Başkanlığının 04.06.2012 tarihli mütalaasının, sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçu ile sınırlı olduğu, sahte fatura kullanma suçundan verilmiş bir mütalaa bulunmadığı, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının 29.12.2012 tarihli iddianamesi ile mütalaa ve vergi suçu raporundan farklı olarak sanık hakkında, 2010 takvim yılında “sahte fatura düzenleme” ve “sahte fatura kullanma” suçlarından kamu davaları açıldığı, anlaşılmakla, öncelikle durma kararı verilip, sanık hakkında sahte fatura kullanma suçu yönünden 213 sayılı VUK'nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceği Vergi Dairesi Başkanlığından sorularak, verilmeyeceğinin anlaşılması durumunda sanık hakkında sahte fatura kullanma suçundan açılan davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekeceği gözetilmeden, yargılamaya devamla, birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarının da karıştırılması suretiyle mahkumiyet hükmü kurulması,
2) Kabule göre de;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesi ile 5237 sayılı TCK’nin 43. maddesi uyarınca tayin olunan 3 yıl 9 ay hapis cezasından aynı Kanun'un 62/1. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılması esnasında sonuç cezanın 3 yıl 1 ay 15 gün yerine, "2 yıl 13 ay 15 gün" olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini,
b) 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığında ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 07.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.