MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.11.2017 Salı günü davacılar ve davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin dava dışı bankadan 17.475 TL bedelli bireysel kredi kullanması üzerine davalı tarafça 10/02/2012 tarihinde hayat sigortası yapıldığını, murise daha sonra 2012 ayında akciğer kanseri teşhisi konulduğunu, murisin 11/05/2012 tarihinde vefat ettiğini, davalıya başvuru üzerine davalının poliçe öncesi kanser hastalığı nedeniyle ödeme yapmadığını, davalının cayma hakkını süresinden sonra yani 20.11.2012 tarihinde kullandığını, murisin akciğer kanseri olduğunu bilmediğinden gizlemesinin söz konusu olmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkillerinin kredi borcunu dava sonuna kadar ödememesi için ihtiyari tedbir kararı verilmesini, davacılar tarafından kredi borcuna ilişkin olarak dava dışı bankaya ödenmek zorunda kalınan 4.395 TL’nin ödeme tarihlerinden işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsilini, kredi borcu nedeniyle dava dışı banka alacağının mahsubu sonrasında, davacı mirasçılara ödenecek bakiye vefat tazminatından şimdilik 500 TL vefat tazminatının davalının temerrüde düştüğü 9.6.2012 tarihinden işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini davacılar tarafından kredi borcuna ilişkin olarak dava süresince de dava dışı bankaya ödenmek zorunda kalınan kısım bakımından 17.791,09 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçeye göre ... öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında olduğunu, murisin de poliçe başlangıç tarihinden önce mesane kanseri olduğunu, akciğer kanseri nedeniyle vefat ettiğini, akciğer kanserinin 4. evrede olduğunu, kanser hastalığını bilmemesinin imkansız olduğunu ve bunu bildirmediğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile; davacıların kredi geri ödemesine ilişkin olarak yaptıkları her taksitin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte toplam 17.791,09 TL"nin davalıdan alınıp davacılara miras payları oranında verilmesine, 31. taksitten sonraki kredi taksitlerinin geri ödemesinin karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına, karardan bir örneğin davalı bankaya tebliğine, davacının sair talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, rizikonun gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 1369. maddesindeki hakkın davalı tarafça süresinde ileri sürülmemiş olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 911,30 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.