Esas No: 2017/13843
Karar No: 2022/5990
Karar Tarihi: 07.04.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13843 Esas 2022/5990 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/13843 E. , 2022/5990 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme, sahte fatura düzenleme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1) Sanık hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” ile “defter kayıt ve belgeleri gizleme” suçlarından açılan kamu davasında; sanığın, ... isimli şahsın iş verme bahanesiyle kendisinden nüfus cüzdanı fotokopisi ve vekaletname aldığını, notere götürüp imza attırdığını, sahte fatura düzenlemediğini, defter ve belge isteme yazısının tebliğ evrakına imza atmadığını savunması, defter ve belge istemi tebliğ alındısında “ödevlinin merkezdeki işçisi” sıfatıyla ... isimli şahsın imzasının bulunması, 15.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda suçlara konu faturalardaki imzaların sanığın eli ürünü olmadığının bildirilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
a) Suçlara konu fatura asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması, ... ile ...’in açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
b) Tanıkların da faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde sanık ve bu kişilerin suç tarihi öncesine ait tatbike medar imza ve yazı örneklerini içerir belge asıllarının bulundukları yerlerden getirtilerek, huzurda alınan imza örnekleri ile birlikte yazı ve imza örnekleri ile faturalardaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların, tanıklara ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulması ve dava açıldığı taktirde bu dava ile birleştirilmesi,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ve tanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığını araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkumiyetine hükmedilmesi,
2) Kabule göre de;
a) Her takvim yılında işlenen “sahte fatura düzenleme” eylemlerinin birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğundan 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından zamanaşımı hükümleri de gözetilerek ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği nazara alınmadan ve hangi takvim yılına ilişkin olduğu da belirtilmeden tek hüküm kurulması,
b) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK'nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu neticesinde oluşan herhangi bir somut maddi zarar bulunmadığı halde, hakkında takdiri indirim uygulanarak cezası ertelenen ve engel adli sicil kaydı bulunmayan sanık hakkında hazine zararının giderilmediği şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
ç) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçu yönünden mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sahte fatura düzenleme suçu yönünden ise uzun süreli hapis cezasına hükmedildiği ve cezası da ertelenmediği halde sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
d) 5237 sayılı TCK'nin 51/7. maddesinde "hükümlünün deneme süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere hâkimin uyarısına rağmen uymamakta ısrar etmesi halinde ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğinin" belirtilmesi karşısında; mahkemece sanığın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde ertelenen cezasının tamamen infaz kurumunda çektirileceğine karar verilerek infazı kısıtlayacak şekilde hüküm tesisi,
e) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafisinin temyiz sebepleri bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.