MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.11.2017 Salı günü davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin dava dışı bankadan konut kredisi kullanması üzerine davalı tarafça 26/05/2008 tarihinde hayat sigortası yapıldığını, murisin 19/02/2011 tarihinde vefat ettiğini, davalıya başvuru üzerine davalının poliçe öncesi hastalık gizlendiğinden cayma hakkını kullandığını bildirdiğini, başvuru formundaki imzanın murise ait olduğunu ancak kutucuklara konulan işaretlerin muris tarafından doldurulmadığını, murisin poliçe tanzimi sırasında koroner arter hastalığı olmadığını, diabet ve hipertansiyonunun ise kontrol edilebilir nitelikte olduğunu, kasıtlı olarak davalı şirketi yanıltmadığını beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 TL tazminatın 19/02/2011 riziko tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, murisle 27.5.2008 tarihli, daha sonra 27.10.2010 tarihli hayat ... poliçelerinin düzenlendiğini, muriste poliçe başlangıç tarihinden önce var olan diabet, hiper tansiyon ve koroner arter hastalıklarının gizlediğini, bu nedenle 6762 Sayılı TTK"nun 1290. maddesi uyarınca cayma hakkını kullandıklarını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile 10.000,00 TL tazminatın vefat tarihi olan 19/02/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, sadece gerçek durumun kasten gizlenmesi halinde riziko gerçekleştikten sonra sözleşmeden caymanın mümkün bulunmasına, sigortalının koroner arter hastalığının ilk poliçe düzenlenirken doldurulan başvuru formundan sonraki tarihte ortaya çıkmasına, dosya kapsamında davaya konu poliçenin yenilenmesinden önce sigortalıdan yeniden alınmış başvuru formu bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 486,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 14.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.