Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/385
Karar No: 2009/1852

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2009/385 Esas 2009/1852 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2009/385 E.  ,  2009/1852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KUŞADASI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,
    TARİHİ : 27/05/2008
    NUMARASI : 2003/1144-2008/183

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı vasisi,  kısıtlı Y.Bekdemir adına kayıtlı 12 parsel  sayılı taşınmazın 84.000 YTL. den az olmamak  üzere  satışı için Türk Medeni  Kanununun 405/ I maddesi gereğince  sulh hukuk  mahkemesinden izin  alındığını ancak  hataya  düşülerek  adi alım  satım  sözleşmesi ile  35.000 YTL. bedelle  satışın  yapıldığını ileri  sürerek tapunun iptali ile önceki  maliki adına  tescili isteğinde bulunmuş, yargılamanın  devamında kısıtlı Y. vefat  ettiğinden mirasçıları davaya devam ederek  tapunun  iptal ve  tescilini istemişlerdir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacılar  iddiaları sabit görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
               -KARAR-
    Dava, hata  hukuksal  nedenine dayalı tapu iptal ve tescil  isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden kısıtlı Y.B.adına kayıtlı 333 ada 12 parsel  sayılı  taşınmazın  vasisi  V. B. tarafından 24.4.2001  tarihinde 84.000 YTL.  bedelle  davalıya satış  suretiyle  temlik   edildiği dosyaya  ibraz edilen alım satım  sözleşmesi  başlıklı  adi belge ile  (29.1.2001 tarihli ) “ çekişmeli  taşınmazın  8.9.2000 tarihli  sözleşmede  belirtilen  F.oğlu  Ünal Alp’e satıldığı,  alım satım  bedeli olarak 21.000 YTL. ‘nin  alındığı, taşınmazın  alıcıya  teslim edildiği,  tarafların  bu alım  satımdan  dönmeyecekleri  dönerlerse , satıcının  aldığı paranın  2 katını  iade  edeceği , alım  satım  bedeli olarak  kararlaştırılan  35.000 YTL.’nin  bakiye 14.000 YTL.  için 29.1.2001  tarihinden itibaren  banka faizi  ödeneceği, mahkemece itiraz  edilerek  fiyat düşürüldüğünde  tapudan  alım  satım  yapılacağı” hususunda  kısıtlı  kayıt maliki  Y.,  vasisi  V.B.ile  davalı ve dava dışı  R.Y.l’ın  da  tanık sıfatıyla  imzalayarak  açıklanan hususları  belirledikleri,Kuşadası Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/49. D.işler  esas-karar  sayılı  ilamı ile  daha önce  sulh hukuk mahkemesinden 12 parsel sayılı taşınmazın  84.000 YTL den  az olmamak üzere verilen  satışa izin  kararının Türk Medeni Kanununun  388/2 maddesi ve buna ilişkin tüzüğün  19.  maddesi gereğince  22.3.2001 tarihinde  onandığı anlaşılmaktadır.
    Davacı vasisi, hukuki  ehliyeti  olmayan Y.adına kayıtlı 12 parsel  sayılı taşınmazın 35.000 YTL.  bedelle davalıya  satıldığını, daha sonra  anılan  taşınmazın  84.000 YTL’den  az olmamak  üzere  mahkemece  satış  izni verilmesi nedeniyle  akitte 84.000 YTL.  satış bedeli  gösterildiğini  esaslı  hataya  düşürülerek  yapılan  temlik  ile  kısıtlının  zararlandırdığını  ileri sürerek eldeki  davayı  açmış, mahkemece davalının  iyiniyetli  olduğu, vasinin  muvazaalı  işlemin  tarafı olup, muvazaadan yararlanamayacağı, resmi  aktin  aksinin  aynı nitelikte  belge ile ispat  edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava  reddedilmişsede;
    İddianın  ileri sürülüş  biçimi  dikkate alındığında, vasinin  kendi  muvazaasına  dayandığından  sözedilemez. Bu durumda  çekişmenin  temsil  görevinin  kötüye  kullanılıp  kullanılmadığı hususunun  açıklığa kavuşturularak  giderilmesi  gerekeceği kuşkusuzdur.
    Kaldı ki, Türk Medeni Kanununun 444. maddesinde “ taşınmazların satışı,  vesayet makamının  talimatı uyarınca  ve ancak  vesayet  altındaki  kişinin  menfaati gerekli  kıldığı hallerde  mümkün  olduğu”  öngörülmüş, öte yandan Türk Medeni Kanununun 450/2 maddesinde  “ vesayet  altındaki  kişinin işi uygun  bulmuş olmasının vasiyi sorumluluktan  kurtarmayacağı”  hükmüne yer verilmiştir.
    Öte yandan, mahallinde  yapılan keşif sonucu  düzenlenen bilirkişi  raporlarından çekişmeli  taşınmazın  akit  tarihindeki değerinin 180.969 YTL. olarak  tespit  edildiği ve  kısıtlının  yargılama  sırasında  vefat  ettiği  tüm  mirasçılarının  davada taraf  oldukları  görülmektedir.
    Bilindiği üzere, taşınmazı temellük  edenin  vasinin  temsil yetkisini  kötüye  kullandığını  biliyor veya bilmesi gerekiyorsa  tarafların sözleşme  ile bağlı  sayılmaması  Medeni Kanunun 2.  maddesinde yazılı  dürüstlük  kuralının doğal bir sonucu  olarak  kabul edilmelidir. Söz konusu  yasa maddesi  buyurucu nitelik  taşıdığından hakim  tarafından  kendiliğinden (re’sen) göz önünde tutulmasında  zorunluluk olup, aksi   düşünce  kötü niyeti  teşvik  etmek  en azından göz yummak  olur.Oysa, bütün  çağdaş hukuk  sistemlerinde  kötü niyet  korunmamış  daima  mahkum edilmiştir.Nitekim uygulama ve bilimsel  görüşler  bu yönde  gelişmiş ve kararlılık  kazanmıştır.
    Hal böyle olunca,  belirlenen olgular, açıklanan  ilkelerle birlikte  değerlendirilerek, temliki işlemde  belirtilen  bedelin kısıtlı  veya  vasinin nam ve  hesabına  yatırılıp, yatırılmadığının  açıklıkla  saptanması,  ayrıca  taşınmazı  temlik  alan davalının, kısıtlının  zararlandırıldığını bilen  yada bilmesi gereken  konumunda  olup olmadığının,  tüm taraf delilleri toplanarak  değerlendirilmesi ve ondan sonra  sonucuna göre  bir karar verilmesi  gerekirken  yazılı olduğu gerekçelerle davanın reddedilmiş olması doğru değildir.
    Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle  hükmün  açıklanan nedenlerden ötürü HUMK’nun  428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,16.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi