21. Hukuk Dairesi 2015/14368 E. , 2015/18182 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2015
NUMARASI : 2014/619-2015/277
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15/10/2008-01/03/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı şirket nezdinde 15/10/2008-01/03/2009 tarihleri arasında geçen ve Kurum"a bildirilmeyen sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına karşı “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama neticesi davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; bozma ilamı sonrası davalı işyerinin kanun kapsamına alınabilecek nitelikte olup olmadığına yönelik olarak Mahkemece yapılan araştırma neticesi dava dışı Canlı Endüstri Makine Mühendislik İnşaat Tesisat Turizm Nakliye Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi"nin ticaret sicil dosyasının ve vergi kayıtlarının getirtildiği, davalı Canlı End. Mak.Ltd.Şti.ye ait ticaret sicil kaydının ve vergi kayıtlarının getirtilmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacıya hangi işyerinde çalıştığını açıklatmak suretiyle davacının dava dışı Canlı Endüstri Makine Mühendislik İnşaat Tesisat Turizm Nakliyet Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi"nde çalışmalarının geçtiğini beyan etmesi halinde dava dışı bu işyerine husumet yöneltilmek üzere davacıya mehil verilerek dava dışı işyerini davaya dahil etmek; davalı işyerinde geçtiğinin iddia edilmesi halinde ise bu işyeri ile dava dışı Canlı Endüstri Makine Mühendislik İnşaat Tesisat Turizm Nakliye Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi arasında organik bağın olup olmadığını araştırmak, her iki şirket arasında organik bağın bulunmaması halinde davalı işyerinin Kanun kapsamına alındığı tarih olan (22/05/2010) tarihinden öncesinde de işyerinin faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını işyerine ait ticaret sicil kaydı, vergi kaydı, elektrik, su, doğalgaz faturaları ile araştırmak, Belediye, zabıta aracılığıyla davalı işyerinin hangi tarihlerde faal olduğunu tespit etmek ve toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.