22. Hukuk Dairesi 2017/2115 E. , 2017/2347 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı .... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, işveren tarafından ismi ilan edilen işçilerin iş sözleşmelerinin feshedileceği, istifa dilekçesi vermesi ve ibraname imzalaması halinde alacaklarının ödeneceğinin bildirildiğini kıdem tazminatının hesabında emsal işçilerin tazminatlarında hesaba esas alınan yol, yakacak, yemek yardımlarının eksik olarak dikkate alındığını, ikramiye ve sosyal haklara ilişkin alacakların ise hiç dikkate alınmadığını, hizmet süresinin de eksik olarak hesaplandığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, harcırah ücreti ve yıllık izin ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıların Cevaplarının Özeti:
Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleri ile davacının tüm alacaklarının eksiksiz olarak ödendiğini taleplerinin yersiz olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı ....vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ...."nin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 esas, 2007/611 karar sayılı ilamı).
Somut olayda, bozma sonrası Mahkemece davacının yıllık izin, fazla mesai ve harcırah alacaklarına ilişkin talepleri hakkında Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 tarih, 2012/13-747 Esas, 2012/84 Karar sayılı ilamında ve Dairemizin emsal kararlarında belirtildiği gibi, Yargıtayca bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukukî geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak yeni hüküm oluşturulamaz. Bozmadan önceki ve bozmadan sonraki kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297. maddeye uygun olmalıdır.
Mahkemece yukarıdaki kanuni düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmaksızın, bozma nedeni yapılmayan alacak kalemleri hakkında “karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm oluşturulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.