Esas No: 2019/4875
Karar No: 2020/4980
Karar Tarihi: 01.12.2020
Danıştay 3. Daire 2019/4875 Esas 2020/4980 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4875
Karar No : 2020/4980
Kararın Düzeltilmesini İsteyen: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: ... Limited Şirketi
İstemin Özeti: Danıştay Üçüncü Dairesinin 11/04/2019 tarih ve E:2016/8240, K:2019/2535 sayılı kararının; arsa sahibi ile davacı müteahhit şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince arsa sahibinin arsasını müteahhide teslimi karşılığında inşa olan yapının bağımsız bölümlerinin bir kısmının arsa sahibine teslim edildiği, yapılan işlemin trampa niteliğinde bulunduğu ve katma değer vergisine tabi olduğu halde teslimlerin bazıları için herhangi bir fatura düzenlenmediği, kalan kısmı için ise gerçek satış fiyatlarından düşük tutarlarda düzenlendiğinin tespit edildiği, yapılan tarhiyatın usule ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Kararın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Tetkik Hakimi: ...
Düşüncesi: Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Üçüncü Dairesince işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Danıştay dava daireleri ve İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından verilen kararların düzeltilebilmesi, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesinde yazılı sebeplerden birinin bulunması halinde mümkün olup, kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede ileri sürülen sebepler bunlardan hiçbirine uymadığından istemin reddine, 01/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X).K A R Ş I OY :
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10. maddesinin (a) fıkrasında; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin yapılması, katma değer vergisini doğuran olay olarak sayılmıştır. Buna göre, katma değer vergisini doğuran olay bir malın teslimi veya hizmetin yapılmasıdır. Teslimin tanımı ise Kanunun 2. maddesinde yer almaktadır.
Buna göre; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi, "teslim" tanımına girmektedir. Ayrıca, Kanunun 1'inci maddesinin ilk fıkrasında, teslim ve hizmetin vergiyi doğurabilmesi için, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılmış olması koşulu da aranmıştır. Bu tanımlardan da açıkça görüleceği üzere; teslim, satış akdinde satıcının edimini oluşturmaktadır. Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan sözleşmelerin başlığı, "Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi"dir. Sözleşme ile yüklenicinin edimi; sözleşmeye uygun olarak inşa edeceği daire ve işyerlerinden bazılarının mülkiyetini arsa sahiplerine devretmekten; arsa sahiplerinin edimi ise, arsanın mülkiyetinin yükleniciye devrinden ibarettir. Söz konusu hukuki durumun, arsanın üçüncü kişilere satılmasından ve bu satıştan sağlanan para ile bir başkasına ait binadan bağımsız bölümlerin satın alınmasından herhangi bir farkı yoktur. Bu tür "bileşik" sözleşmeler, 818 sayılı Borçlar Kanununun 232. maddesinde, "trampa" olarak tanımlanmış ve bu sözleşmeye satış akdinin hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmıştır. Ayrı ayrı yapılması olanaklı iki satış akdinin "trampa" sözleşmesi şeklinde bileşik olarak yapılmasının amacı, her satışa ait semenin (satış parasının) taraflar arasında fiziki gidiş-gelişinin önlenmesidir. Ancak, bu durum, tarafların herbirinin edimine satış akdinin hükümlerinin uygulanmasına ve sözleşmenin trampa olarak adlandırılmasına engel değildir. Her akde ait semenin karşı tarafa nakden ödenmesinin ortadan kaldırılması; başka ifadeyle, yalnızca mal teslimi ile ilgili edimlerin karşılıklı olarak gerçekleştirilecek olması, sözleşmenin trampa sayılmasına yeterlidir. Olayda da, bu koşul gerçekleşmiştir. Sözleşmenin başlığındaki, "Kat Karşılığı" ibaresindeki "karşılık" sözcüğü, sözleşmenin trampa sayılabilmesi için gerekli mübadele halinin varlığının göstergesidir. Sözleşmenin arsanın değerlendirilmesi amacıyla yapılmış olmasının da, bu hukuki durumu değiştirici etkisi bulunmamaktadır. Zira, her alım satımda, esasen, bir değerlendirme amacı vardır.
Bu durumda, arsa sahiplerine yapılan bağımsız bölüm teslimlerinin, davacının ticari faaliyeti çerçevesinde akdedilen ve satış akdi hükümlerine tabi olan trampa sözleşmesi uyarınca gerçekleştirilmesi nedeniyle katma değer vergisine tabi olduğu ve söz konusu teslimler için fatura düzenlenmesi gerektiği dikkate alındığında, davacı adına re'sen salınan katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığından, kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle, Dairemiz kararı kaldırıldıktan sonra, Mahkeme kararının bozulması gerektiği oyuyla Karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.