Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, dava konusu 2418,265,3728,3238,127 parsel sayılı taşınmazlarda paydaş olduğunu, ihtara rağmen taşınmazların davalılar tarafından buğday,ayçiçeği ve çeltik ekilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.
Davalılar, dava konusu taşınmazları paydaşlardan Ü.’den kiraladıklarını, davacının kendi payına düşen yerleri kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalıların paydaşlar arasında yapılan rızai taksime göre dava dışı paydaş Ülker"e düşen yeri kiraladıkları, davacının rızai taksime göre kendine düşen diğer yerleri kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . .raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, çaplı taşınmazlara elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu taşınmazlara davalıların haksız olarak elattıklarını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Davalı, taşınmazı paydaşlardan A.in eşi Ülker"den kiraladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın redine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; dava konusu taşınmazlarda davacının paydaş olduğu görülmektedir.
Dava konusu taşınmaz müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olup dava konusu her bir taşınmaz bakımından tüm paydaşları bağlayan bir taksimin ya da fiili kullanma biçiminin varlığı kanıtlanamamıştır. Bilindiği üzere; paylı mülkiyete tabi bir taşınmazın kiralanması için, pay ve paydaş çoğunluğunun bulunması gereklidir. Bu durumda, tapuda paydaş olan A.n eşi Ülker"in davalı ile yaptığı kira sözleşmesinin davacıyı bağlamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca, davalıların taşınmazda fuzuli işgalci oldukları kabul edilerek 21.6.1944 tarih 13/24 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mutlak olarak elatmalarının önlenmesi ve davacının payı oranında hesap edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle hatalı gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davacının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.2.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.