23. Hukuk Dairesi 2013/5404 E. , 2013/7740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 07.02.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre 16 daire yapılacağı, 1 numaralı olan dahil 8 adet dairenin ve sözleşme ile kararlaştırılandan fazla daire imali söz konusu olduğunda fazlalık dairelerin davacı yükleniciye ait olacağının kararlaştırıldığını, 18 adet bağımsız bölüm imal edilerek iskân ruhsatının alındığını, davalıların vekili olan ... ile imzalanan 28.02.2009 tarihli “sözleşme ve ibraname” başlıklı sözleşmeye göre, 1 numaralı dairenin davacı yükleniciye ait olduğunun teyit edildiğini, müvekkilin ise 1 numaralı daireyi dava dışı Selçuk Kale isimli kişiye sattığını, tapunun bu kişiye devri beklenirken davalıların 1 numaralı daireyi dava dışı kişiye sattıklarını öğrendiklerini, taraflar arasındaki sözleşmenin 11. maddesine göre arsa sahiplerinin daire devri yapmamaları halinde, yine sözleşmenin 6. maddesindeki ceza-i şartı ödemelerinin gerektiğini ileri sürerek, daire ve ceza-i şart alacağı olarak şimdilik 10.000,00 TL’nin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslahla 77.000,00 TL daire bedeli 10.000,00 TL ceza-i şart alacağının tahsili istenmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davaya konu 1 numaralı dairenin davacı yükleniciye ait olduğu, davalıların bu daireyi bölümü sattıkları, bedelinin 77.000,00 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde, sözleşmeden cayma halinde ceza-i şart öngörüldüğü gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 77.000,00 TL’nin payları oranında davalılardan temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1)Davalılar vekilinin temyiz itirazları bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak, davacıya isabet eden daire bedeli ve sözleşmenin ihlali nedeniyle cezai şart bedelinin tahsili istemlerine ilişkin olup, yapılan yargılama sonucunda daire bedelinin tahsiline, cezai şart isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki 07.02.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 11. maddesinde, imalat aşamaları belirtilerek nihayetinde, imalat aşaması bittikten sonra yüklenici tarafın talebinden itibaren en geç 7 gün içerisinde arsa sahiplerince yükleniciye satış yetkisi verileceği, ancak, arsa sahiplerinin bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde sözleşmede yazılı cezai şart ve tazminat bedellerinin yükleniciye ödeneceğini kabul ve taahhüt ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı yüklenici vekilince, açıkça anılan hükme dayanılarak cezai şart da talep edilmiştir. Anılan bu hükmün, sözleşme tarihinde geçerli ve 818 sayılı BK’nın 158/1. maddesinde ifade edilen, akitle belirlenen bir edim yükümlülüğünün hiç veya gereği gibi icra edilmemesine bağlanmış bulunan seçimlik cezai şart niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Sözleşmenin 11. maddesinde, cayma haline mahsus şekilde kararlaştırılan herhangi bir cezai şart bulunmamaktadır.
Şu halde, mahkemece, sözleşmenin 11. maddesi kapsamında talep olunan seçimlik cezai şartı isteme koşullarının oluşup oluşmadığı incelenerek sonucuna göre bir hükme varılması gerekirken, hatalı değerlendirme ile 11. madde hükmünün cayma cezasına ilişkin olduğu ve somut uyuşmazlıkta sözleşmeden cayma halinin bulunmadığından bahisle cezai şarta ilişkin istemin reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.