23. Hukuk Dairesi 2013/6820 E. , 2013/7736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen itirazın kaldırılması ve iflas davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 21.01.2013 gün ve 2012/6757 Esas, 2013/256 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
-KARAR-
Davacı vekili, takip borçlusu davalının müvekkilinden değişik tarihlerde emtia aldığını, ancak 346.572,50 USD mal bedelini ödemediğini, ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2010/3505 Esas sayılı dosyası ile genel iflas yoluyla takip başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın kaldırılmasına, depo emri tebliğine rağmen borç ödenmediği takdirde davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahil Yapı ve Kredi Bankası vekili, davalıdan alacaklı olduğunu ileri sürerek müdahale talebinde bulunmuştur.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, itirazın kaldırılarak davalı şirketin iflasına dair verilen karar, müdahil vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 21.01.2013 tarih ve 2012/6757 E, 2013/256 K sayılı ilamıyla, davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilerek, diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, itirazın kaldırılması ve iflas istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 28.03.2012 tarih ve 2011/11-862 E, 2012/51 K; Dairemizin 14.05.2013 tarih ve 3216 E, 3180 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK’nın 326. (HMK’nın 219.) maddesine göre, her iki taraf kendi ellerindeki vesikaları (belgeleri) mahkemeye ibraz etmek zorundadır.
Bir davada ispat yükü kendisine ait olan tarafın, başka delillerle birlikte karşı tarafın ticari defterlerine de dayandığı, diğer anlatımla, delillerini karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği, dolayısıyla da, uyuşmazlığa dava tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 83/2. maddesindeki özel hükmün uygulanamayacağı durumlarda; karşı tarafın kendi defterlerini mahkemeye ibraz etmesi ya da bundan kaçınmasına bağlanması gereken hukuksal sonuçlar, HUMK"nın 330 ve ardından gelen maddelerindeki konuya ilişkin genel düzenlemelere tabidir.
HUMK"nın 332. maddesi, bir tarafın, mahkemece kendisine verilen süre içerisinde ilgili belgeyi ibraz etmemesi halinde, mahkemenin, o tarafın maksadını gözeterek, diğer tarafın o belgeye ilişkin açıklamasını kabul edebileceğini öngörmektedir.
Önemle vurgulanmalıdır ki; HUMK"nın 332. maddesindeki bu hüküm, taraflardan birinin delillerini salt karşı tarafın ticari defterlerine hasretmediği hallerde, ticari defterlerin mahkemeye sunulması bakımından da uygulanır. Diğer anlatımla, belirtilen bu durumda ticari defterler de, HUMK"nın 330 ve sonraki maddeleri anlamında “vesika” niteliğindedir.
Öte yandan, ticari defterlerin ispat kuvvetini düzenleyen TTK"nın 82. maddesindeki hüküm, “I - Kati delil” şeklindeki kenar başlığı ile birlikte değerlendirildiğinde ve aynı Kanun’un 1474. maddesi uyarınca kenar başlıklarının metne dahil bulunduğu da gözetildiğinde; ticari işlerden dolayı tacirler arasında çıkan uyuşmazlıklarda ticari defterlerin (maddede gösterilen koşulların mevcut olması kaydıyla), kesin delil niteliğinde bulunduğunu öngörmektedir.
Anılan Kanun"un 69. vd. maddeleri uyarınca da defterlerini yöntemince tasdik ettirmeyen tacirin bu gibi defterleri lehine delil olamaz. Ancak kanuna uygun olarak veya olmayarak tutulmuş olan ticari defterlerin münderecatı, sahibi ve halefleri aleyhinde delil sayılır.
6762 sayılı TTK"nın 86. maddesine göre, taraflardan birinin defterleri kanuna uygun olup da, diğerininki olmaz veya hiç defteri bulunmaz yahut ibraz etmek istemezse; defterleri muntazam olan tacirin birbirini teyid eden defterlerindeki kayıtlar, diğeri aleyhine delil olur. Defterler usulüne uygun tutulmamış dahi olsa sahibi aleyhine delil teşkil edeceği kuşkusuzdur.
Somut olayda, mahkemece, 08.12.2011 tarihli oturumun 4 numaralı ara kararı ile “davacı vekiline müvekkiline ait 2008-2009-2010 yıllarına ilişkin tüm yasal defterleri ve dayanaklarını en geç inceleme gün ve saatine kadar dilekçe ekinde sunması için kesin önel verilmesine, kesin sürenin anlam ve sonuçlarının ihtarına, (ihtar olundu.) davalı tarafa bu hususta muhtıra tebliğine, masrafın davacı vekili tarafından yatırılacak avanstan karşılanmasına,” 5 numaralı ara kararı ile “bu ara kararın gereğini yerine getirmeyen taraf yönünden Türk Ticaret Yasası"nın 80, 81, 82, 83, 84, 85 ve 86 maddeleri ile HMK’nın 219 ve sonraki ilgili maddelerinin uygulanmasına,” 6 numaralı ara kararı ile “bilirkişinin rapor düzenleyebilmesi için gerek görmeleri halinde taraflara ait yasal defterleri ve diğer ilgili evrak ve belgeyi bulundukları yerde inceleyebilmeleri yönünden kendilerine HMK"nın 278. maddesi hükmünce yetki de verilmesine,” şeklinde ara kararları oluşturulmuştur.
Bu ara kararları içeren duruşma tutanağı eklenerek davalının dosyada bulunan .... Ticaret Sicil Memurluğu kaydındaki adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapılmıştır.
08.12.2011 tarihli 6 numaralı ara kararı, ihtarlı tebligat üzerine davalı tarafça defter ve kayıtlarının bulunduğu yer açıklanarak bilirkişilerin evrak ve defterlerini bulunduğu yerde incelemelerini talep etmesi halinde uygulanacak olup, davalının bu yönde istemi olmadığına, dosyada bulunan belgelere göre düzenlenen bilirkişi raporu usulüne uygun ve denetime elverişli olduğuna göre, yerel mahkemece verilen kararın Dairemizce onanması gerekirken, davalının ihtarlı tebligata rağmen defterlerini ibraz etmemiş olduğu da gözardı edilerek, davalı defterlerinin yerinde incelenerek rapor alınması gerektiği belirtilerek bozulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin 21.01.2013 tarih ve 2012/6757 E, 2013/256 K sayılı bozma ilamı kaldırılarak, yerel mahkeme kararının ONANMASINA, karar düzeltme peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden müdahil ...."den alınmasına, 05.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.