Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13541 Esas 2020/1691 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/01/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, ... hakkında açılan davanın reddine dair verilen 23/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının borçlu ..."dan olan alacağı nedeniyle 26 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların değeri hesaplanmadan hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini dile getirmiştir.
Dahili davalı ... vekili, yargılamanın devamı sırasında davaya dahil edildiğini, taraf teşkilinin usulüne uygun sağlanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkeme, "Davanın kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 26 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, davalı ..."un tapu kayıt maliki olmadığı anlaşıldığından hakkında açılan davanın husumetten reddine" karar verilmiştir.
Hükmü, dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
Paylı mülkiyete konu taşınmazlarda borçlunun payı alacaklı tarafından doğrudan haczedilebileceğinden davacı tarafın bu davanın açılmasında hukuki yararı yoktur.
Somut olaya gelince; dava konusu 26 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kaydına göre dahili davalı aynı zamanda borçlu ..."un taşınmazdaki hissesi paylı mülkiyete tabi olduğundan davacının borçluya ait payın satışı sureti ile alacağına kavuşma imkanı bulunmaktadır. Davada hukuki yararı kalmayan davacının davasının reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.