Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2022/2240 Esas 2022/6115 Karar Sayılı İlamı

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25.01.2022 tarih ve 2021/27569 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04.03.2022 tarih ve KYB-2022/16046 sayılı ihbarname ile;
Mühür bozma suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/02/2021 tarihli ve 2021/17406 soruşturma numaralı seri muhakeme usulü davet tutanağının usulüne uygun tebliğ edilmemesi nedeniyle kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/11/2021 tarihli ve 2021/534 esas, 2021/1274 sayılı kararının "5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinin 13. fıkrasında "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz." şeklinde ve Ceza Muhakemesinde Seri Muhakeme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin 6 ve 7. fıkralarında yer alan "(6) Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle şüpheliye ulaşılamaması hâlinde, seri muhakeme usulü uygulanmaz. (7) Seri muhakeme usulünün uygulanmasını teklif etmek amacıyla şüpheli hakkında zorla getirme kararı verilemez ve yakalama emri düzenlenemez." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
Her ne kadar İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesince "... Sanığın mernis adresinin 10/02/2021 tarihi itibariyle değiştiği, seri muhakeme usulünün uygulanmasına ilişkin tebligatın ise sanığın eski adresine 24/02/2021 tarihinde yapıldığı, seri muhakeme usulünün sanık lehine düzenlemeler içerdiği dikkate alındığında sanığa yapılan tebligatın usule uygun olmadığı, tekrar seri yargılama usulünün uygulanabilmesi amacıyla..." şeklindeki gerekçe ile davanın durmasına karar verilmiş ise de,
Somut olayda, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından şüphelinin kolluk ifadesinde belirttiği adrese seri muhakeme usulüne ilişkin çağrı kağıdının gönderildiği ancak şüphelinin adresten taşınmış olması nedeniyle tebliğ yapılamadığı, 5271 sayılı Kanun ve anılan Yönetmelik kapsamında seri muhakame usulünün uygulanması amacıyla şüphelinin soruşturma evresinde bildirdiği adrese usulüne uygun çağrı yapılmasına rağmen başarılı olunamadığından anılan Kanun’un 250/13. maddesi kapsamında soruşturmanın genel hükümlere göre tamamlanarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/05/2021 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, resmî mercilere beyan etmek suretiyle soruşturma dosyasında yer alan adresinden ulaşılamayan şüpheli hakkında seri muhakeme usulünün uygulanamayacağı gözetilmeden, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla,

Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İncelenen dosya içeriğine göre; kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 17. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2021 tarihli, 2021/534 Esas ve 2021/1274 Karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 11.04.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.