21. Hukuk Dairesi 2015/17853 E. , 2015/18148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 13/07/1996-01/05/2010 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, husumet nedeniyle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 13.07.1996 ile 01.05.2010 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacıyla davalı... ve... arasında iş sözleşmesi bulunmadığının...İş Mahkemesinin ve Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin kararı ile sabit olduğu bu nedenle davalıya husumet yöneltilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Dava nitelikçe 506 sayılı Yasa"nın 79. maddesinden kaynaklanan ve kuruma bildirilmeyen hizmet süresinin tesbitine ilişkindir.
Hizmet akdinin unsurları; 1-Hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içinde görülmesi, 2-Hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi 3-Edimin ifası sırasında işverenin denetim ve gözetimi altında bulunması 4-Edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Ücret zaman itibariyle olmayıp yapılan işe göre verildiği takdirde dahi belirli ya da belirli olmayan bir zaman için alınmış veya çalışılmış oldukça hizmet akdi yine mevcuttur.
Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre "zaman" ve "bağımlılık" unsurları hizmet aktinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan kişi 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 313. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 393.) maddesinde öngörülen çerçeve içinde "zaman" ve "bağımlılık" unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa aradaki çalışma ilişkisi hizmet aktine dayanıyor demektir. Bilindiği gibi zaman unsuru çalışanın iş gücünü belirli, ya da belirli olmayan bir süre içinde işverenin buyruğunda bulundurmasını kapsar. Hiç kuşkusuz çalışan bu süre içinde işveren veya vekilinin buyruğu ve gözetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir.
Burada sözkonusu olan bağımlılık ise her an ve durumda çalışanı denetleme ve buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı, bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; ... sicil numaralı .... işyerinin 01.03.1993 tarihinde, ... sicil numaralı ... işyerinin de 01.02.2005 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, davalı işverence davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği ve çalışmalarının bildirilmediği, davacı adına düzenlenmiş olan...Denetim Kartı ve....’ye ait kimlik kartı olduğu, davacının işçilik alacaklarının tahsili istemiyle davalı aleyhine .... İş Mahkemesi 2010/417 E. sayılı dosyası ile açılan davanın, taraflar arasında iş ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği,kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2012/22856 E. sayılı ilamı ile davanın husumetten reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle düzeltilerek onandığı görülmüştür.
Somut olayda, davacının halk otobüsü durağında değnekçi olarak görev yaptığı, görevlendirilmesinin davalı şirket tarafından yapıldığı,şirketin kendisine ve üyelerine ait özel halk otobüslerini denetleme ve yaptırım uygulama yetkisine haiz olduğu,davacının ücretinin şoförler tarafından ödendiğinin davalı tanığınca belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davacının durakta çalışan halk otobüsü sahiplerine günün belli saatlerinde de olsa bir hizmet sunmakta olduğu ve bu hizmet karşılığında günlük olarak belli bir ücret aldığı anlaşılmasına rağmen hizmet akdinin unsurlarının bulunmadığına karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Yapılacak iş; davalıya husumet yöneltilmesinde isabetsizlik bulunmadığından işin esasına girerek yapılan işin niteliğini, günlük kaç saatlik bir mesaiyi gerektirdiği, günlük ne kadar ücret karşılığında yapıldığını belirlemek, dava konusu dönemde söz konusu durakta çalışan kayıtlı şoförler ile gerektiğinde çalışmasını yürüttüğü otobüs durağında komşu işverenlerin kayıtlarına geçmiş kişilerin tanık olarak beyanlarına başvurmak ve davacı tarafından gösterilecek tüm deliller toplanıp sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda açıklanan gerekçe ile ve davacının gösterdiği deliller toplanmaksızın eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.